İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 03.11.2011 tarih ve 2011/339 esas, 2011/577 karar sayılı hükmün, sanık tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 18/06/2013 gün ve 2012/25113 esas, 2013/19177 sayılı kararıyla; " Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen imar kirliliğine neden olma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık ...'un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, " karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/10/2013 gün ve 2013/302194 sayılı yazısı ile; “Anılan yerel mahkeme hükmünün 8. bölümünde yazılı "sanığın mahkememizin 2009/397 Esas, 765 Karar sayılı ilamı ile imar kirliliğine neden olma suçundan 10 Ay hapis cezası ve mühür bozma suçlarından 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK'nın 231 maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, cezasının 23/11/2009 tarihinde kesinleştiği, henüz üç yıl geçmeden sanık tarafından atılı eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmış, yine sanığın mahkememizin 2009/446 Esas, 2009/860 Karar sayılı ilamı ile imar kirliliğine neden olma suçundan 10 Ay hapis cezası ve mühür bozma suçlarından 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, CMK'nın 231 maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, cezasının 25/11/2009 tarihinde kesinleştiği, henüz üç yıl geçmeden sanık tarafından atılı eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmış, cezası hakkında TCK'nın 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına "biçimindeki ibarede yer alan "cezası hakkında TCK'nın 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine" şeklinde tekerrüre esas alınan sanığın sabıka kaydında yazılı ilamların her ikisinin de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar olduğu,CMK'nın 231/5-son madde ve fıkrasına göre, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder" hükmü uyarınca bu kararların kesinleşmemiş mahkeme kararları olduğu ve TCK'nın 58. maddesinde yazılı: "Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır" hükmü uyarınca da, ancak kesinleşmiş mahkumiyet hükümlerinin tekerrüre esas alınarak hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilebileceğinden, hükme esas alınan her iki kararın TCK'nın 58. madde uygulamasına konu yapılmasının yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır.Sonuç ve istem : Sanık ...'in sabıka kaydında yazılı ve esasen TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas teşkil eden ... Asliye Ceza Mahkemesinin 18/02/2010 tarihinde kesinleşip, 30/03/2010 tarihinde infaz edilen 2009/558 sayılı, TCK'nın 203/1, 62 ve 52/2 maddeleri uyarınca verilen 3.000 TL para cezasına ilişkin ilamın tekerrüre esas olduğu, mahkemece tekerrüre esas alınan ilamların ise kesinleşmemiş mahkeme kararları olup TCK'nın 58. maddesince uygulama yapılamayacağından hükmün CMK'nın 308. maddesi gereğince BOZULMASI, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 8. bölümünde yazılı "sanığın mahkememizin 2009/397 Esas, 765 Karar sayılı ilamı ile imar kirliliğine neden olma suçundan 10 ay hapis cezası ve mühür bozma suçlarından 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına cezasının CMK'nın 231 maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, cezasının 23/11/2009 tarihinde kesinleştiği, henüz üç yıl geçmeden sanık tarafından atılı eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmış, yine sanığın mahkememizin 2009/446 Esas, 2009/860 Karar sayılı ilamı ile imar kirliliğine neden olma suçundan 10 ay hapis cezası ve mühür bozma suçlarından 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, CMK'nın 231 maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, cezasının 25/11/2009 tarihinde kesinleştiği, henüz üç yıl geçmeden sanık tarafından atılı eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmış, cezası hakkında TCK'nın 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına" ibarelerinin çıkarılarak yerine "sanığın sabıka kaydında yazılı 18/02/2010 tarihinde kesinleşip, 30/03/2010 tarihinde infaz edilen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/558 sayılı, TCK'nın 203/1, 62 ve 52/2 maddeleri uyarınca verilen 3.000 TL para cezası uyarınca, sanığın cezasının TCK'nın 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18/06/2013 gün ve 2012/25113 E, 2013/19177 K. sayılı İLAMININ DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmesi, talebin uygun görülmemesi halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun incelemesine tabii olmak üzere, Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmesi itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, imar kirliliğine neden olma suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 18.06.2013 tarihli kararına ilişkindir.III- KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Dairemizce verilen 18/06/2013 gün ve 2012/25113 esas, 2013/19177 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 03.11.2011 tarih ve 2011/339 esas, 2011/577 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen imar kirliliğine neden olma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başka ilamı bulunmasına karşın, CMK'nın 223. maddesi kapsamında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü niteliğinde bulunmayan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının tekerrüre esas alınması, Kanuna aykırı ve sanık ...'un temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; itiraz yazısına uygun olarak, tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasının 8. kısmının çıkarılarak yerine “Sanığın adli sicil kaydında yer alan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/558-55 E/K sayılı ilamı ile mühür bozma suçundan, TCK'nın 203/1. maddesi gereğince verilen 3.000 Türk lirası adli para cezasından dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ibaresinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.