########################################Basit yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından katılan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2-3-a, 62, 52/2, 125/1-4, 62, 52/2, 106/1 ve 62. maddeleri uyarınca 3.000 TL, 1.740 Türk lirası adli para ve 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, katılan sanık ...'na karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan bir dava bulunmaması nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına dair, Lüleburgaz 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2014 tarihli ve 2013/459 esas, 2014/370 sayılı kararından sonra, sanık hakkında müşteki ...'na karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan davanın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/7. maddesi uyarınca reddine dair, Lüleburgaz 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2015/85 esas, 2015/174 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.09.2015 gün ve 288936 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığının 30.11.2012 tarihli ve 2012/3838 soruşturma, 2012/934 iddianame numarası ile katılan sanık ... hakkında, basit yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/3-a delaletiyle 86/2, 125/1, 125/4 ve 106/1-1. cümle maddeleri uyarınca cezalandırılması için düzenlenen iddianamede, katılan sanık ...'in, katılan sanık ...'e "senin başkası ile ilişkin var a...koyduğumun şerefsizi, öldüreceğim seni" şeklinde sözler sarfettiği ve ...'i kolundan tutarak kullandığı araca bindirdiği, araç içerisinde süre gelen tartışma esnasında da tarafların birbirlerini doktor raporlarında belirtildiği üzere basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaraladıklarının anlatıldığı, Lüleburgaz Sulh Ceza Mahkemesinin 25/04/2013 tarihli ve 2012/569 esas, 2013/362 sayılı görevsizlik kararında, katılan sanık ...'in eyleminin, iddianamedeki anlatıma göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 109/1. maddesi delaletiyle 109/2 ve 110/1. maddeleri kapsamındaki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturma ihtimalinin de bulunduğunun kabul edildiği, Lüleburgaz Asliye Ceza Mahkemesindeki 25.02.2014 tarihli oturumda katılan sanık ...'nun, katılan sanık ...'in, kendisine hakaret ve tehdit edip zorla arabaya bindirerek hastaneye götürdüğünü ifade ettiği, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile ilgili olarak katılan sanık ... hakkında 18.09.2014 tarihli kararda hüküm kurulmayarak suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, bilahare suç duyurusu üzerine Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığının 05.12.2014 tarih ve 2014/5240 soruşturma, 2014/971 iddianame numarası ile hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 109/2-3-e, 53 maddeleri ile cezalandırılması için iddianame düzenlenerek Lüleburgaz 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Lüleburgaz 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.02.2015 tarihli kararı ile aynı sanık hakkında aynı eylem nedeniyle açılmış ve derdest dava bulunması nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine karar verildiği anlaşılmış olup,Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.03.1990 gün ve 1990/8-3-70, 09.10.2007 gün ve 2007/11-44-200 sayılı ve benzeri kararlarında da vurgulandığı üzere; iddianamede bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin o olay hakkında dava açıldığını göstermeyeceği, bu durumda Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığının 30.11.2012 tarihli iddianamesi ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi Lüleburgaz 1. Sulh Ceza Mahkemesinin dava açılmayan eyleme dayalı olarak verdiği görevsizlik kararının da iddianame yerine geçemeyeceği, somut olayda, aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunmadığı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/7. maddesinde öngörülen davanın reddi koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, Lüleburgaz 3. Asliye Ceza Mahkemesince yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozma isteminin, sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen davanın reddi kararma ilişkin olması karşısında, iddianamede açıklanıp hükümde kabul edilen eyleme, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararma, kanun yararına bozma isteminin kapsamına ve tebliğname tarihine göre, işin incelenmesi Yüksek 14. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.