Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2164 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11622 - Esas Yıl 2005





Cezaevinden kaçma suçundan sanık Tahir'in 765 sayılı Türk Ceza Kanunun 299/1 maddesi uyarınca 1 yıl 10 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin (Adana İkinci Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 23.11.2004 günlü karar aleyhine Adalet Bakanlığının 27.09.2005 gün 40432 sayılı kanun yararına bozma isteğini içeren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.10.2005 gün ve 176119 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi ve gereği görüşüldü:Tebliğnamede "Tüm dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesinin 20.11.1997 gün ve 1997/13628-16110 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığa firar suçundan dolayı bakiye cezasına eklenecek cezanın karar yerinde gösterilmesi ve uygulamaları sona erdikten sonra infaz edilecek cezanın neden ibaret olduğunun açıklanması ile yetin ilmesi gerekirken, karar yerinde eklenecek ceza ile bakiye ceza birleştirilip yeni bir ceza tayini gösterilmek suretiyle hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir." denilmektedir.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 309/3. maddesi uyarınca Yargıtay Ceza Dairesince yapılacak incelemenin ileri sürülen kanun yararına bozma nedenleriyle sınırlı olması, sanığın 5237 sayılı TCY.nın 7/2 ve 5252 sayılı Yürürlük ve Uygulama Yasasının 9/3. maddeleri gereğince kesinleşmiş mahkumiyet kararında değişiklik yapılmasını yetkili mahkemeden istemesinin olanaklı bulunması karşısında, sanığın hukuki durumunun suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan yasal hükümlere göre belirlenmesi isabetli olacaktır.Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesinin 25.12.1997 gün ve 10906/11674, Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesinin 20.11.1997 gün ve 13628/16110 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere cezaevinden kaçma suçundan 765 sayılı TCK. Kanunun 299. maddesinin ilgili hükümleri uyarınca verilecek cezanın sanığın kaçtığı tarihte geri kalan özgürlüğü bağlayıcı ceza süresine eklenmesi gerekmektedir. Cezaevinden kaçma suçundan verilen ceza ile geri kalan süre toplanarak sonuç cezaya hükmedilmesi hukuka aykırı olup cezanın infazı sırasında da güçlüklere yol açabilecektir. Nitekim somut olayda kanun yararına bozma isteği infaz aşamasındaki tereddütten kaynaklanmıştır.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlendiği tebliğnamedeki düşünce belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden, cezaevinden kaçma suçundan sanık Tahir hakkında Adana ikinci Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.11.2004 gün ve 2002/314-2004/1492 sayılı kararın Ceza Muhakemesi Kanunun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 5271 sayılı CMK. Kanunun 309/4-d maddesine göre, karardaki hukuka aykırılık dahi hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, 765 sayılı TCK. Kanunun 299/son maddesi göndermesiyle aynı Yasa maddesinin 1. fıkrası 2. bendi uyarınca sanığın kaçma tarihinde geri kalan 1 yıl 4 ay 16 gün hapis cezasının 1/6'sı olan 2 ay 22 gün hapis cezasının geri kalan cezasına eklenmesine, ancak anılan fıkra ve bendin son cümlesi gereğince sonuç olarak, sanığın geri kalan cezasına daha az olamayacağından 4 ay hapis cezasının eklenmesine, karardaki öbür hususların olduğu gibi bırakılmasına, 08.02.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.