MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : HakaretHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler,gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; mahkum olduğu ağır ceza mahkemesi dosyasında yeniden yargılanma talebine ilişkin dilekçesinde, mahkeme heyetine yönelik "...karşı tarafın dedikleriyle kişilere ceza veriyorsunuz, diyelim ki sadece mağdur bayan bana tacizde bulunan şahıs budur dediği, başkaca bir delil olmaksızın bunu ispatlamadan elinizdeki deliller ile değil sadece mağdur bayanın ve ailesini tatmin etmek için şahsıma bu cezayı verdiniz, buna adalet diyorsunuz, bayanı ve ailesini karşınıza almak istemediğiniz için suçsuz bir gencin 7 yıl hiç hak etmediği halde ceza yatmasına Allah korkusu olan bir kanunu ve adaleti savunan hakim buna nasıl vicdanı rahat bir şekilde onay verir. ..Sizler esas suç işleyip ifademde belirttiğim kişilerden hesap sormuyorsunuz gariban insanlarla uğraşmak daha kolayınıza geliyor, yer tespiti ile ilişkili taleplerim reddediliyor.... benim taleplerimi ve savunmalarımı araştırmayarak dikkate almayarak suçsuz bir insanın 7 yılını cezaevinde çürümesine açıkça izin veriyorsunuz... Sizler kadar babamın ve benim şerefimizde, namusumuzda, haysiyetimizde var ... şuan da inceleme yapmayarak bu aileyi koruduğunuzu açıkça belli ediyorsunuz.." şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın sözlerinin, mağdurlar ve katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, TCK'nın 128. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ...'ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.