Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21489 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19747 - Esas Yıl 2013





Tehdit suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000.00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 58/6. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2012 tarihli ve 2012/195-167 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/05/2013 gün ve 171201 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/6. maddesine göre, tekerrür hâlinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının, kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanun'un 108/1 -c maddesinde, tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme s??resine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği cihetle, hakkında para cezasına hükmedilen sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2012 tarihli kararı ile, hapis cezasından çevrilen 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, yüze karşı verilen kararın bu sanık yönünden temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında tekerrür hükmüne yönelik olarak Kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak belirlenen adli para cezasında, tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin 6. fıkrasında "Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." 7. fıkrasında "Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir." 8. fıkrasında "Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır." hükümleri yer almakta, aynı Kanunun 50. maddesinin 5. fıkrasında ise "Uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir." hükümlerine yer verilmektedir.5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin, yalnızca hapis cezalarına ilişkin olduğu ve aynı Kanunun adli para cezalarının infaz yöntemini gösteren 106. maddesinde de mükerrirlikle ilgili bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.Belirtilen yasal hükümler birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece hükmolunan cezanın türü itibariyle sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceği, bununla birlikte 765 sayılı TCK'nın 95/2. maddesinde düzenlenen ve karar tarihi üzerinden işlemeye başlayan 5 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle, ilgili ilamın silinme koşullarının oluştuğu gözetilmeden, tekerrür hükümlerinin uygulanması hukuka aykırıdır. IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, 1- Tehdit suçundan sanık ... hakkında, ...Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02/10/2012 tarih ve 2012/195-167 sayılı kararın, CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2- Karardaki hukuka aykırılığın aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümden ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.