Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20764 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5635 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/52535MAHKEMESİ : Kovancılar Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/04/2011NUMARASI : 2010/59 (E) ve 2011/65 (K)SUÇ : Hakaret Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,1-Sanığın, şehit düşen arkadaşının cenazesine gitmek için, yolu kapatan görevli polislerle yaşanan tartışma sırasında “artistlik yapmayın lan, bırakın geçeyim, cenaze yakın arkadaşımın” biçiminde sözler söylediğinin kabul edilmesi karşısında, sözlerin söylenme yeri, bağlamı ve sanığın içinde bulunduğu psikolojik ve ruhsal duruma göre hakaret kastının bulunmadığı ve yüklenen suçun oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, 2-Kabule göre de, a-TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde, TCK’nın 61. maddesinde öngörülen ölçütlere göre somut olay irdelenip, anılan Kanunun 3. maddesindeki fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur ilkesi de gözetilerek, seçenekli yaptırımlardan hangisinin seçildiğinin gösterilmesi, sonra da alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlenmesi gerekir.Her ne kadar TCK'nın 125. maddesinin 3. fıkrasında hapis cezasının alt sınırının 1 yıldan az olamayacağı düzenlenmiş ise de, bu düzenlemenin temel cezanın adli para cezası olarak seçilmesine engel olmayacağı, ancak adli para cezası tercih edilmesi halinde, suç tarihi TCK'nın 61/9. maddesine ek yapan 06/12/2006 tarih ve 5560 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/12/2006 tarihinden sonraysa gün biriminin alt sınırının 365 günden az olamayacağı dikkate alınarak, temel cezanın belirlenmesi gerekirken, yukarıda açıklanan ilkelere aykırı biçimde yetersiz gerekçeyle hapis cezasının tercih edilmesi,b-Hakaret suçu aleniyet unsuruna sahip sokakta işlenmesine karşın TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanmaması, c-Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık A.. G..’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.