Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20480 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25017 - Esas Yıl 2013





Hakaret ve suç delillerini değiştirme suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair,... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30/07/2008 tarih ve 2007/189 esas, 2008/321 karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 08/10/2012 gün ve 2010/30038 esas, 2012/19781 sayılı kararıyla; "Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;Sanığa yükletilen hakaret ve suç delillerini değiştirme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA" karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/07/2013 gün ve 2013/23800 sayılı yazısı ile;“1-Hakaret suçu yönünden:Müşteki polis memurlarınca tanzim edilen 25/07/2006 tarihli tutanakta yazılı ve hükmün gerekçesinde sanık ... tarafından müşteki polis memurlarına söylendiği kabul edilen "bu adamın üstü olayda yırtılmış, niye tespit etmiyorsunuz, siz yanlı davranıyorsunuz, olaya taraf oluyorsunuz, beni yeni avukatlar ile karıştırıyorsunuz" şeklindeki sözlerin şeref ve onuru incitici nitelikte olmamasına karşın ve bu sözlerin eleştiri sınırını ne şekilde aştığı, ne şekilde küçük düşürücü olduğu hükmün gerekçesinde de açıklanmadığı halde mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, hakaret suçundan kurulan hükme dair onama kararının kaldırılması gerekmektedir. 2-Suç delillerini değiştirme suçu yönünden:Sanık hakkında suç delillerini değiştirme suçundan hükmedilen 7 Ay 15 gün kısa süreli hapis cezasının ertelendiğinin anlaşılması karşısında, TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrasının uygulanamaması gerektiği halde, dairece kararın onanmasına karar verilmiştir.Açıklanan nedenlerle, suç delillerini değiştirme suçundan kurulan hükme dair onama kararının kaldırılarak, kurulan hükmün düzeltilerek onanması gerekmektedir.Sonuç ve istem : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1- Hakaret suçuna dair Dairenin onama kararı kaldırılarak hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,2-Suç delillerini değiştirme suçuna dair Dairenin onama kararı kaldırılarak hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar verilmesi,İtirazımızın Dairece yerinde görülmemesi halinde dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi,İtirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, hakaret ve suç delillerini değiştirme suçlarından, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararlarının onanmasına dair, Dairemizin 08.10.2012 tarihli kararına ilişkindir. III- KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Dairemizce verilen 08/10/2012 gün ve 2010/30038 esas, 2012/19781 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30/07/2008 tarih ve 2007/189 esas, 2008/321 karar sayılı hükümlerin yeniden incelenmesi sonucu;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1- Suç delillerini değiştirme suçundan kurulan hükme yönelik,Sanığa yükletilen suç delillerini değiştirme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca, suç delillerini değiştirme suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının itiraz yazısına uygun olarak, “TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, bu bağlamda ONANMASINA,2- Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; “bu adamın üstü olayda yırtılmış, niye tespit etmiyorsunuz, siz yanlı davranıyorsunuz, taraf oluyorsunuz, beni yeni avukatlarla karıştırıyorsunuz, ben kırk milyon Türk Lirasına gelen avukatlardan değilim, sizinle uğraşacağım” şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın mağdurlara yönelttiği sözlerin, mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile itiraz yazısındaki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.