Tebliğname No : 4 - 2011/94738MAHKEMESİ : Kayseri 3. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/10/2010 NUMARASI : 2009/1073 (E) ve 2010/925 (K)SUÇLAR : Tehdit, hakaretYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,1- Sanığın kendisi hakkında işlem başlatıp muayene için adli tabibe götüren görevli polis memuruna “...seni it gibi öldüreceğim...” biçiminde sözler söylemekten ibaret eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturabileceği, hakaret suçu ile birlikte kanıtları değerlendirme ve eylemi nitelendirme görevinin, asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla hükümler kurulması,2- Hakaret suçunda; mahkemenin kabulüne göre,a- Seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasının tercih edilmesi halinde TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca, bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,b- Olayın meydana geldiği yerin herkesin rahatlıkla girip çıkabildiği yer olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre, TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,c- Hükmün gerekçe kısmında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması, Kanuna aykırı, sanık İ.. Ç.. ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN tehdit suçu yönünden başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, önceki hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.