Tebliğname No : 2 - 2011/343511MAHKEMESİ : Antalya 5. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/04/2011NUMARASI : 2010/1329 (E) ve 2011/403 (K)SUÇ : HakaretYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Anayasanın 36, TCK’nın 128. maddelerinde öngörülen düzenlemelere göre dava yazgısı açısından gerekli, iddia veya savunmayla orantılı ve ölçülü, somut isnat veya olumsuz değerlendirmeler ile iddia veya savunma arasında mantıksal bir bağ olması koşuluyla sarfedilen söz ve ibarelerden oluşan eylemlerin hukuka uygun sayılması gerekir. Sanığın, boşanma davasında eşinin vekili olan avukatlara dilekçe ile ve duruşma sırasında “eşimin avukatı olan...sayın S.. A.. uzun süreden beri benim aleyhime komplo tertip ederek eşimi üzerime kışkırtıp...”, “davacı vekili eşimin çocuklarına haber göndererek sizin donunuza kadar alacağım şeklinde ithamda bulunmuştur ve davacı vekili eşimi yıllardır tahrik etmektedir”, “...sürekli müdahale ve kışkırtmalarla taktik ve talimatlar vererek eş yani karıyı kocasından evlatları babasından soğutarak aralarına girerek ailenin parçalanmasına aleni ve kasıtlı olarak katkıda bulunmak mı gerekir...”, “...ailevi meselelerimize devamlı dışarıdan müdahalede bulunmakta ve mütemadiyen eşimi tahrik etmekte olan akrabası Av. S.. hanımın gayreti ile kendisi ile aramızda bilinçli olarak kavga çıkarmış .... avukat marifeti ile kendisince oluşturan rapor almış...hem suçlu hem güçlü olma düşüncesi ile şikayette bulunmuştur” şeklindeki sözlerle hakaret ettiğinin iddia ve kabul edildiği somut olayda; sanığın haksızlığa uğradığı düşüncesi ile sarf ettiği sözler taşkın yakınma kapsamında olup, katılanların şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olmadığı hem de iddia ve savunma dokunulmazlığı bağlamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, beraat kararı verilmesi yerine, mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanık N.. U.. ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.