MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, yaralama, yaralamaya teşebbüsHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A- Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,B- Sanık ... hakkında hakaret suçlarından verilen mahkumiyet kararlarının temyizine gelince;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık hakkında öngörülen cezanın ertelenmemesine karar verilirken “sanığın ileride suç işlemekten çekinmesine sebebiyet vereceği hakkında mahkememizde kanaat oluşmadığından” biçimindeki gerekçeyle pişmanlığının olumlu saptanmaması karşısında, CMK'nın 231.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken, “dosya içeriği ve olayın özelliği göz önüne alınarak kanaat oluşmadığından” şeklindeki gerekçenin yasal ve yeterli olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede:1- Sanığa yükletilen katılan ... ...'e yönelik hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Sanığın, müşteki ...'e yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın yolcu olarak bulunduğu minübüsün görevli trafik polisleri tarafından durdurularak yapılan kontrol neticesinde evraklarının eksikliği nedeniyle cezai işlem uygulanıp otoparka çekilmek istenmesi üzerine, sanığın polis memuru müşteki ...'e söylediği “sen kimsin bu aracı nasıl bağlarsın” şeklindeki kaba sözlerin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici nitelikte olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.