Tebliğname No : KD - 2014/396880Yaralama suçundan sanık E.. H.. hakkında yapılan yargılama sonunda sanığın mahkumiyetine dair, Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 26/04/2010 tarih ve 2007/233 esas, 2010/556 karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 13/05/2014 gün ve 2014/18653 esas, 2014/16303 karar sayılı kararıyla;"...2-Sanıklar M.. Ö.., H.. V.., A.. G.. ve E.. H..'ya yükletilen yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,Sanıklar H.. V.., A.. G.. ve E.. H..'nın adli sicil kaydındaki hükümlülükleri nedeniyle, şartları oluşmasına karşın, TCK'nın 58. maddesindeki tekerrür hükümleri uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,Anlaşıldığından sanıklar H.. V.., A.. G.. ve E.. H..müdafileri ile katılan sanık M.. Ö.. müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA" karar verilmiştir.I-İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/12/2014 gün ve 2014/396880 sayılı yazısı ile;“Sanık sanık E.. H..'nın çıkan kavgada mağdur A.. C..'i kasten yaralama suçundan soruşturma yapıldığı ve sanığın soruşturma aşamasında sorgusunun müdafiisi ile yapıldığı, hakkında açılan dava sonucunda mahkemece yapılan yargılama sırasında sanığın başka bir suçtan Ankara .. Nolu .. tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan getirtilerek 06/10/2009 tarihinde savunmasının alındığı anlaşılmaktadır.CMK’nın 193/1.maddesinde “Kanunun ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir.” Aynı kanunun 196.maddesinde;“(1) Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hallerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.(2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur."hükümleri yer almıştır.Maddenin birinci fıkrasında, mahkemece sorgusu yapılmış olmak şartıyla sanığın veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hallerde müdafiinin istemi ile duruşmada hazır bulunmaktan vareste tutulabileceği kabul edilmiştir. Sanığın 06/10/2009 tarihinde alınan savunmasında duruşmadan vareste tutulmayı isteyip istemediği sorulmadığı, ve hüküm tarihinde de Ceza infaz kurumunda olduğu bilinen sanığın duruşmaya getirilerek yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiğinin gözetilmeden sanığın yokluğunda karar verilmiştir. Yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkında ilişkin 6.maddesi kapsamında sanığa tanınan diğer haklar yanında “yargılamada yer alma”, “kendini bizzat savunma”, “tanıkları sorgulama veya sorgulatma” gibi haklar ve Ceza Muhakemesine esas olan “yüz yüzelik” ilkeleri uyarınca sanığın yargılandığı mahkeme önünde sorgusunun yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 10.06.2008 gün ve 148/169 sayılı kararında da, yargılama esnasında başka suçtan yargı çevresi dışında hükümlü bulunan sanığın 5271 sayılı CMK'nın 196.maddesine aykırı olarak duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, Yargıtay bozma ilamına diyecekleri sorulmadan karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilmiştir.Başka bir suç nedeniyle mahkemenin yargı çevresi içinde tutuklu bulunan sanık E.. H.. son duruşmada hazır bulundurulmadan hüküm kurulmasının savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu, CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak duruşmada bizzat hazır bulundurulup kararın sanığın yüzüne karşı verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İtirazımızın KABULÜNE,2-Dairenizin 13/05/2014 tarih ve 2014/18653 Esas- 2014/16303 Karar sayılı ilâmının yalnız sanık E.. H.. yönünden KALDIRILMASINA,3-Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26/04/2010 tarih ve 2007/233-2010/556 EK sayılı kararının "06/10/2009 tarihli oturumda Sanık E.. H.. başka suçtan tutuklu bulunduğu Ankara .. Nolu .. tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan getirilerek savunmasının saptandığının anlaşılması karşısında; başka suçtan tutuklu sanık E.. H.. son oturumda hazır bulundurulmadan yargılama yapılıp hükümlülüğüne karar verilmek suretiyle CMK 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması" nedeniyle BOZULMASINA,4-İtirazımızın yerinde görülmemesi durumunda dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, yaralama suçundan, sanık E.. H.. hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 13/05/2014 tarihli kararına ilişkin olup, sanıklar H.. V.., A.. G.., A.. C.. ve İ.. C.. hakkındaki hükümler inceleme dışı bırakılmıştır.III-KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Dairemizce verilen 13/05/2014 gün ve 2014/18653 esas, 2014/16303 karar sayılı, sanık E.. H.. hakkındaki onama kararının KALDIRILMASINA, Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 26.04.2010 tarih ve 2007/233 esas, 2010/556 karar sayılı hükmün sanık E.. H.. yönünden yeniden incelenmesi sonucu:Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Aynı yargı çevresinde başka suçtan cezaevinde bulunan sanık E.. H..'ya duruşmadan bağışık tutulma isteği sorulmayıp, sanığın yokluğunda yargılamaya devamla mahkumiyet kararı verilerek CMK'nın 196/1. maddesine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,2-Adli sicil kaydındaki hükümlülükleri nedeniyle, şartları oluşmasına karşın, TCK'nın 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,Kanuna aykırı ve sanık E.. H.. müdafiinin temyiz nedenleri ile itiraz yazısındaki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,Dairemizin 13.05.2014 tarih ve 2014/18653 esas, 2014/16303 karar sayılı kararında yer alan ve itiraza konu edilmeyen sanıklar H.. V.., A.. G.., A.. C.. ve İ.. C.. hakkındaki yasak silah taşıma, yaralama ve tehdit suçlarına ilişkin hükümlerin olduğu gibi bırakılmasına, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.