Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19769 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13434 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2009/1165MAHKEMESİ : Kağızman Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/07/2008NUMARASI : 2008/104 (E) ve 2008/274 (K)Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Ancak;Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; sanığın müşteki olduğu dosyada soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı mağdura “sebebi ortadır, görevli olan kanun başında duran karakol, sayın savcılar görevini yapmamıştır, sebebi görevi başında olan savcılarımız İ. A.’a ve silahşör E. A.'a cesaret ve destek vermiştir. Beni de kine, nefrete, belaya sevk edilmektedir. Bir husumet ve bela çıkarsa sebebiyet verilecek tam savcılar kendisidir. Allah korusun, kine, nefrete sevk edilecek bir durum ortadadır, bir daha tekrar söylüyorum, bir cinayet çıkarsa sebebiyet veren Cumhuriyet Başsavcısı sorumludur. Aynen Tekrar ediyorum bir bela çıkaksa sebebiyet veren o da sayın Savcılardır. E. Abve İ. A. sayın savcılarımız onlarda birlikte olmuştur. Bu nedenle soruturma savcısını reddediyorum.” şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın mağdura yönelttiği sözlerin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,Kanuna aykırı, sanık M.. A.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.