Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1837 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5600 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/49380MAHKEMESİ : Alanya(Kapatılan) 3. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/06/2011NUMARASI : 2010/758 (E) ve 2011/469 (K)SUÇLAR : Hakaret, tehditYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre yokluğunda verilen hükmün, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince tebliğ edildiği tarihte cezaevinde bulunduğu UYAP kayıtlarından anlaşılan sanığın, hükmü öğrenme tarihinde temyiz ettiği belirlenerek dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre, ve gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin 19.11.2008 olarak yerinde düzeltilebileceği öngörülerek yapılan incelemede:Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,Sanığın, katılanı “kızını sinkaf edeceğim, seni rahat bırakmam” şeklindeki sözlerle tehdit eyleminin, TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde tanımlanan katılanın kızının cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı niteliğinde olduğu gözetilmeden, aynı maddenin 2. cümlesinde düzenlenen basit tehdit olarak kabulüyle daha az ceza hükmedilmiş ve gönderdiği birden çok mesajda hakaret ve tehdit cümleleri sarf ettiği sabit olmasına rağmen TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmamış ise ise de karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak, Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başka ilamları bulunmasına karşın, kesin nitelikteki adli para cezası içeren ilamın TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınması, Kanuna aykırı ve sanık R.. B..’ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasının çıkarılarak yerine “Sanığın adli sicil kaydında yer alan Kırşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/194-364E/K sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan TCK’nın 142. maddesi gereğince verilen 3 yıl 6 ay hapis cezasından dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanığın aleyhine değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/1108 E- 1007/982K sayılı ilamındaki 140TL adli para cezası esas alınarak belirlenmesine” ibaresinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.