MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, yaralama, hakaret, mala zarar vermeHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;1- Sanığa yükletilen tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, yaralama ve mala zarar verme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,Sanığın silahla ateş etmesi eyleminin TCK'nın 44. maddesi gereğince, en ağır yaptırımı içeren silahla tehdit suçunu oluşturduğu ve TCK'nın 106/3. maddesi uyarınca silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarından ceza tayini gerekirken, silahla tehdit suçundan hüküm kurulmayıp yalnızca mala zarar verme suçundan ceza verilmiş ve sanığın adli sicil kaydında yer alan ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2004/247 - 348 E/K sayılı ilamı ile yağma suçundan verilen 4 yıl 4 ay hapis cezası yerine, .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2006/149 - 808 E/K sayılı ilamında belirtilen tehdit suçundan verilen 6 ay hapis cezası tekerrüre esas alınmış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,Anlaşıldığından sanık ...'ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,2- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, alacağı olduğunu düşündüğü katılan ...'a söylediği kabul edilen "lan...bir dakika dur" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.