MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK'nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde infaz evresinde re'sen uygulanması mümkün görüldüğünden bu hususun bozmayı gerektirmediği, yine sanığın, bir suç işleme kararı kapsamında, değişik zamanlarda katılana mesaj göndererek tehdit ve hakaret etmesi karşısında, TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak,Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin, kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması karşısında, 1412 sayılı CMUK'nın 305/son maddesi uyarınca TCK'nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'nun temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye aykırı olarak, “tekerrür uygulamasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA, 21/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.