Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1697 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19778 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 2 - 2010/325048MAHKEMESİ : Erzurum 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/02/2010NUMARASI : 2008/672 (E) ve 2010/176 (K)SUÇ : HakaretYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Sanığın, kendisi hakkında yargılama yaparak mahkumiyet hükmü veren Erzurum (CMK'nın 250. Maddesi Uyarınca Yetkili) 2 nolu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına hitaben yeniden yargılama talebi içeren dilekçede müşteki Hakimler ve Cumhuriyet Savcısı'na hitaben yazdığı “Esaretten kurtulalı iki yıl oldu...Hukuk insanlara adaleti sağlamak için vardır. Erzurum DGM'si adil yargılama yapmayarak verdiği yanlış karar ile hak ve hukuku katletmiştir. Masum bir insana ceza vermekle adeta şaşkın esir durumundaki bizlere gasp çetelerinin, şehir eşkiyalarının veya kardeşimi kahpece öldüren Pkk canilerinin, alenen nereden nasıl bulup taşıdıkları belirsiz silahları ile yaptıkları katliamlar gibi hukuk hak katliamı yapmıştır. Biri silahı ile diğeri kalemi ile yapmıştır...Bir gün ülkemiz karışır, bölünür kan gölüne dönerse ki ABD öyle istiyor bunun tek sebebi adaleti sağlayamayan şehirlerde yaşanmazlığa geçit veren, polisin yakalayıp teslim ettiği canileri diğer kapıdan salıveren yanlış verilen yargı kararlarıdır...Verdiği haksız, adil olmayan kararı ile 20 ay ıslak nemli taş duvarlar,cani suç makinalarının arasında tutmakla birçok şeyimi yitirmekle şu anda kalçamda oluşan arıza nedeniyle ameliyat olmuş, iki bastonla yürümeye çalışan alil durumda bırakıldım. Buna sebep yanlış kararı veren DGM yargısıdır. Şimdi onlar kına yaksınlar fatih gibi zafer elde etmiş, Hz Ömer'in adaletini bile geride bırakmıştır. Bravo DGM'ye... Satılmışlara kanıp bana mı gücün yetti. Ey gafil DGM yargısı...” şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın şikayetçilere yönelttiği sözlerin, şikayetçileri onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık M.. K.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.