Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16886 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 6976 - Esas Yıl 2005





Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Çalışma özgürlüğünü engelleme eylemine yönelik 5237 sayılı TCK'nın 117. maddesinin 1. fıkrasındaki düzenlemede seçimlik ceza öngörülmüş bulunması karşısında, adli para cezasının tercih edilmesi durumunda, anılan yasanın sanık lehine olacağı gözetilerek bu husus tartışılıp gerekçelen-dirilmeden 765 sayılı TCK'nın hükümleri uyarınca karar verilmesi,2-Suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olan sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarını düzenleyen 2. fıkrasında gösterilen hususların hükümde takdiri indirim, paraya çevirme ve cezanın ertelenmesine dayanak yapılmış olmasına karşın, anılan maddenin "oluş dikkate alınarak" biçimindeki yetersiz gerekçe ile uygulanmaması,3-01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 122. maddesi ile 647 sayılı Yasa'nın yürürlükten kaldırılmış olması ve aynı Yasa'nın "para cezalarının ödenmesi" başlıklı 106. maddesinde süresinde ödenmeyen para cezalarına ilişkin gecikme zammı öngörülmemesine göre, gecikme zammı uygulanması olanağının bulunmadığının gözetilmemesi,Yasaya aykırı ve sanık Mustafa müdafiinin temyiz nedenleri ile teb-liğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.