Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Sanığın, okulun öğrencisi olmaması nedeniyle kendisini lise bahçesinden çıkartmak isteyen polis memurlarına karşı sinkaflı küfür edip, tekme atarak polis memuru M..... P.....'ın basit şekilde yaralanmasına neden olma şeklindeki eylemlerinin bütünüyle 765 sayılı TCY.nın 258. maddeinde yazılı olan görevliye etkin direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında iki kez aynı Yasanın 266/1. bir kez de 266/1, 269. maddeleri ile uygulama yapılarak ceza verilmesi, 2)Yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında belirlenen cezanın türü ve sanığın nüfus kaydındaki adı ile adli sicil kaydındaki adının birbiriyle uyumlu olmaması karşısında, yeniden adli sicil kaydı getirtilip, eğer hükümlülüğü varsa bunun silinme koşullarının oluşup oluşmadığı da araştırılarak, sonucuna göre 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 23. maddesinin 5560 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki metni gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmaması, 3)Kabule göre de; 5560 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Yasanın 5/2, 5237 sayılı Yasanın 7/2 maddeleri hükmü gereğince, suç tarihine göre adli para ceazsının alt sınırının 450 TL olarak uygulanması zorunluluğunun gözetilmemesi, Yasaya aykırı ve sanık M.... S..... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.