Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1607 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18440 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : TehditHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle,başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Müştekinin tüm aşamalarda, sanığın kendisine “seni öldürürüm” dediğini beyan etmesi, tanık ... tarafından sözlerin bu şekilde doğrulanması, tanık ...’ın ise, sanığın müştekiye "bir daha benim kardeşime dokunmayın yoksa kötü olur" dediğini söylemesi karşısında, hangi beyanın diğerine ne şekilde üstün tutulduğu ve hangi ifadelerin tehdit suçuna esas alındığı belirlenip uygun yasa hükmü gerekçelendirilmeksizin yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de,a-Sanığın eyleminin TCK’nın 106/1-1 maddesi kapsamında kaldığının kabulü halinde; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1 maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması;b-Hapis veya adli para cezası şeklinde seçenekli yaptırım içeren sair tehdit suçu açısından, sabıkasız olan sanık hakkında hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin denetime olanak sağlayacak şekilde hükmün gerekçesinde açıklanmaması, c-Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında seçimlik cezalardan tercih edilen 12 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,d-Sanık hakkında hükmedilen hürriyeti bağlayıcı cezanın yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluşması sebebiyle TCK'nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine rağmen, ''adli sicil kaydında daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğundan'' bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 1412 sayılı CMUK'un 326/son. maddesi gereği sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 17/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.