Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15689 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18100 - Esas Yıl 2016





Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-1, 43/1, 62/1, 52/2 ve 125/1. maddeleri uyarınca 6 ay hapis, 140,00 ve 1.880,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, hapis cezasının aynı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Bismil Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2015 tarihli ve 2014/773 esas, 2015/543 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 01.11.2016 gün ve 94660652-105-21-7251-2016-Kyb sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2016 günlü ve 2016/388992 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,1-Sanık hakkında basit tehdit suçundan hüküm altına alınan 6 ay 7 günlük hapis cezasının bölünemeyeceği gözetilmeden, 7 günlük kısmın adli para cezasına çevrilmek sureti ile 140,00 Türk Lirası adli para cezası olarak, kalan 6 aylık hapis cezasının ise ertelenmek sureti ile infazına karar verilmesinde,2-Hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun'un 125/1. maddesi uyarınca hükmedilen 90 gün adli para cezasından aynı Kanun'un 43/1. maddesi uyarınca 1/4 oranında arttırım yapılırken 112 gün adli para cezası yerine yerine 113 gün adlî para cezasına hükmedilerek hesap hatası yapılıp, bu hatayı takiben anılan Kanun’un 62. maddesi gereğince yapılan indirim ve 52. maddesi gereğince paraya çevirme işlemi neticesinde de, 1.860,00 Türk Lirası yerine 1.880,00 Türk Lirası adli para cezasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu görülmekle;TÜRK MİLLETİ ADINA1-OlayDosyanın incelenmesinde, yokluğunda verilen kararın 01/03/2016 tarihinde sanığa bulunduğu cezaevinde bizzat tebliğ edildiği ve temyiz edilmediği için kesinleştiği kabul edilerek kanun yararına bozulmasının istenildiği, anlaşılmakta ise de, 5271 sayılı CMK'nın 35/3 maddesine göre cezaevindeki sanığa kararın okunarak anlatılması gerektiği ancak gerekçeli karar okunarak anlatılmadığından, tebliğ işleminin usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmakla, bu durumda kararın henüz kesinleşmediği,5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 1. fıkrasında “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunması halinde bu maddede düzenlenen olağanüstü yasa yoluna konu olabileceği, anlaşılmaktadır.2-Sonuç ve KararKanun yararına bozulması istenilen Bismil Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2015 tarihli ve 2014/773 esas, 2015/543 sayılı kararın henüz kesinleşmediğinden olağanüstü yasa yolu olan kanun yararına bozma istemine konu olamayacağının anlaşılması karşısında, gerekçeli kararın sanık ...'ye usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, temyiz edilmesi halinde, olağan yasa yolu olan temyiz incelemesine tabi olduğu anlaşılmakla Yargıtay ilgili dairesince, temyiz incelemesine esas olacak şekilde mahallinde temyiz formu düzenlenerek ve buna göre de tebliğname tanzim edilerek gönderilmesi, temyiz edilmeden kesinleştiğinin anlaşılması halinde ise kanun yararına bozma istemi yönünden değerlendirilmesi için, mahalline gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, kanun yararına bozma istemi hakkında bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, 23/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.