Tebliğname No : 4 - 2012/23920MAHKEMESİ : İskenderun 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/11/2011NUMARASI : 2011/245 (E) ve 2011/324 (K)SUÇLAR : Tehdit, özel hayatın gizliliğini ihlalYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:1-Sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının niteliğine göre yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun mahallinde bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,2-Tehdit suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyize gelince;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Mağdurun, 20.06.2011 pazartesi günü, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, verdiği ifadesinde; Aralık 2010 tarihinde tanıştığı, birlikte yaşamaya başladıkları ve rızaen cinsel ilişkide bulunduğu sanığa, ayrılma isteğini söylediğinde, Perşembe günü çalıştığı dükkana gelerek, “kendisinden ayrılamayacağımı, kendime dikkat etmemi, her türlü sürpriz ile karşılacağımı ifade ederek bana cep telefonundan, uyurken çekilmiş çıplak fotoğrafımı gösterdi ve bana görüşeceğiz senle diyerek oradan ayrıldı” dediği, iki gün sonra, sanığın cep telefonunda, mağdura ait, uyurken çekilmiş çıplak fotoğrafların bulunduğunun tespit edildiği, iddianamede her ne kadar TCK’nın 134/1. maddesinin uygulanması istenmemiş ise de, anlatım kısmında, hem sanığın, mağdurun haberi olmaksızın çıplak fotoğraflarının cep telefonuna kaydedildiğinden hem de bu görüntüleri kullanarak şantaj eyleminden bahsedildiği, mahkemenin, görüntülerin rıza dışı elde edildiği gerekçesi ile TCK’nın 134. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verip, hükmün açıklanmasını geri bıraktığı, şantaj iddiasıyla açılan eylemde ise, sanığın, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadı bulunmadığı, bu nedenle eylemin şantaj değil tehdit suçunu oluşturabileceği, ancak yüklenen tehdit içerikli sözleri söylediğinin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle beraat hükmü kurduğu anlaşılmıştır.TCK’nın 134/1. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, kişilerin özel hayatının gizliliğinin ihlal edilmesi ile oluşur. Özel hayatın gizliliğinin, ses ya da görüntülerin kayda alınması suretiyle ihlali durumunda, görüntüleri ya da sesi kaydeden kişi, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bu görüntüyü veya sesi, şeref ya da saygınlığa zarar verecek şekilde açıklayacağı tehdidinde bulunursa, ayrıca şantaj suçu da oluşacaktır. Her iki suçun unsurları ve koruduğu hukuki yararlar birbirinden farklıdır. Somut olayda, mağdurun müracaatı üzerine sanığın telefonundan görüntüler elde edilmesi, sanığın, fotoğrafları mağdur uyurken çektiğini, mağdurun kendisinden ayrılmak istediğini söylemesi üzerine telefonundaki resimlerden bir tanesini gösterdiğini kabul etmesi karşısında, sanığın, arkadaşlıklarının ve cinsel birlikteliklerinin devamını sağlamak suretiyle kendisine yarar sağladığı, tehdit içeren sözlerinin kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı anlamına geldiği gözetilmeden, hangi hukuksal gerekçelerle mağdurun anlatımlarının reddedildiği de açıklanmadan, yüklenen suçun tehdit olabileceği, bu suçlamanın da kanıtlanamadığı şeklindeki yetersiz gerekçelerle beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.