MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, hakaret, 4320 sayılı Kanuna muhalefetHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanığın, oğluna telefon ettiğinde aynı ortamda bulunan eşi ve kızı olan diğer katılanlara ayrı ayrı hakaret ve tehdit etmesi şeklindeki eyleminde, tek fiille birden fazla kişiye karşı hakaret ve tehdit suçlarının işlendiği anlaşılmakla, anılan suçlarda TCK’nın 43/2 maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, katılan sayısınca cezalandırılmasına karar verilerek fazla ceza tayini,2-Hükümden sonra, 20.03.2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.03.2012 gün ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 23/1. maddesi ile 14.01.1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun tümüyle yürürlükten kaldırılması karşısında, TCK'nın 7/2. madde ve fıkrasındaki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,3-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, ve sanık ...’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.