Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15256 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1490 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : HakaretHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda , sanığın oturduğu mülkün sahibi tarafından tecavüzün meni kararı verilmesinin talep edilmesi üzerine ... Kaymakamlığı'nca tecavüzün menine karar verildiği ve san??ğın kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle.... İdare Mahkemesinde iptal davası açtığı, bilahare dava dilekçesiyle birlikte fakir olduğundan dolayı adli müzaheretten faydalanma talebinde bulunup bu konuda muhtarlıktan aldığı fakirlik kağıdını ibraz eden sanığın ayrıca yürütmeyi durdurma kararı verilmesini talep etmesi nedeniyle mahkeme heyetini oluşturan müştekilerin, mahkemenin 2009/899 Esas sayılı dava dosyasında sunulan fakirlik kağıdında ihtiyar heyeti azalarının da imzalarının olması gerektiğini belirtip bu husustaki eksikliğin giderilmesi yönünde ara kararla kesin süre vermesine müteakip sanığın mahkemeye sunduğu dilekçe ile müştekilere yönelik söylediği “vereceğiniz karar umrumda bile değil, mahkemeniz hukuk bilgisine sahip değildir, İdare Mahkemesinin yapılanmasını memur kökenli hakimlerden gelmişlerdir. Bundan dolayı da hukuk eğitimi almamış kimselerdir bu yüzden de ben mağdur olmaktayım...." şeklindeki sözlerin mahkeme heyetinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,2- Kabule göre de;Sabıkasız olan sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılarak hükmolunan cezanın ertelenmesi, hakaret suçundan dolayı somut (maddi) bir zararın oluşmaması ve mağdurun uğradığı manevi zararın da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi ve sanığın 12.01.2011 tarihli celsede, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmesi karşısında, “sanığın istememesi nedeniyle CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” biçimindeki dosya içeriği ile bağdaşmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.