Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 143 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17302 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 12 - 2012/30880MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/10/2011NUMARASI : 2009/67 (E) ve 2011/248 (K)SUÇ : HakaretYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı üzerindeki hakları olup, bu suçun oluşabilmesi için fiilin, gerçek bir kişinin belirtilen kişilik haklarını rencide edecek şekilde işlenmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Hakaret suçu, Anayasanın 24 ila 30. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9 ve 10. maddelerinde düzenlenen ifade hürriyetinin sınırlarını oluşturmaktadır. Suçu oluşturan eylem bakımından failin ifade hürriyeti, mağdur yönünden ise onur, şeref ve saygınlığı ile din, vicdan ve kanaat hürriyetine ilişkin temel kişilik hakları çatışmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü, sözü edilen karşılıklı hakların dengelenmesini gerektirmektedir. Ancak, ileri sürülen bir düşünceyle bağlantısı bulunmayan, esasında düşünce açıklaması vasfında da görülemeyen sövme niteliğindeki fiillerin ifade özgürlüğünden yararlanamayacağı açıktır.İncelenen dosyada, mahkemece hakaret suçunu oluşturduğu kabul edilen, "ben jandarmayı gördüğüm için kaçtım, jandarmayı sevmiyorum, siz artistsiniz, ceza yazacaksan yaz, içeri atacaksan at, ben zaten alışığım" biçimindeki kaba sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici boyutta olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,2-Kabule göre de, a-TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince gün adli para cezasının alt sınırının 365 günden az olamayacağı gözetilmeden, 1 yıl olarak belirlenmek suretiyle sonuçta eksik adli para cezası belirlenmesi,b-Olayın Ç.. kasabası S.. Mahallesi'nde kolluk tarafından sabit uygulama yapıldığı sırada gerçekleştiğinin anlaşılması, olay yerinin mahiyeti gereği aleni olan, herkesin hiçbir kayıt ve şart aranmaksızın serbestçe gelip geçtiği yerlerden olması karşısında, aleniyet unsurunun gerçekleştiği gözetilmeksizin sanık hakkında eksik ceza tayin olunması, Kanuna aykırı ve sanık N.. B..'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.