Şantaj suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ....Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.02.2013 gün ve 2009/460 esas, 2013/159 karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 23.11.2015 gün ve 2014/42271 esas, 2015/38370 sayılı kararıyla;Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen şantaj eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Sonuç cezanın adli para cezası olması nedeniyle TCK'nın 51. maddesi uyarınca erteleme hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, karar verilmiştir.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.10.2016 tarih ve 2016/249198 sayılı yazısında;İTİRAZ NEDENLERİ : "Dosya incelendiğinde; sanık ... tarafından sunulan itiraz dilkeçesi ekinde, .... İş Mahkemesi'nin 08/12/2015 tarihli ve 2015/800 E., 2015/1311 K. sayılı kararı ile Yargıtay 9. HD'nin 08/06/2015 tarihli bozma kararına uyulmasına karar vererek, sanık lehine "Kıdem Tazminatı Alacağı olarak 2.087,00 TL, Fazla Çalışma Alacağı olarak 4.469,36 TL, Yıllık İzin Ücret Alacağı olarak 1.780,47 TL, Vergi İadesi Alacağı olarak 91,26 TL, Ücret Alacağı olarak 21.583,33 TL" olmak üzere toplamda 30.011,42 TL'nın katılan tarafından ödenmesine hükmedildiği anlaşılmaktadır.Sanığın katılanın yanında çalıştığı, aralarında işveren ve çalışan ilişkisini bulunduğu, sanığın aylık net 4.000,00 TL olmak üzere ücretinin düzenli ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini feshettiği, katılandan iş sözleşmesinden kaynaklanan alacağını ödemesini talep ettiği ve ödememesi halinde isnat edilen suça konu eylemleri gerçekleştireceğini belirttiği, sanığın katılandan haklı bir alacağı bulunduğunun.... İş Mahkemesi'nin 08/12/2015 tarihli kararı ile de sübuta erdiği, sanığın haklı alacağının temini için isnat edilen filleri gerçekleştirilmesinin TCK'nun 150/1 maddesi delaletiyle TCK'nun 106/1-2.cümle kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu itibarla sanığın eyleminin TCK'nun 106/1-2.cümle maddesi kapsamında kabul edilmesi gerekirken, yasal olmayan yetersiz gerekçe ile TCK 107/2-1 maddesi uyarınca hüküm kurulması,Usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.SONUÇ VE TALEP : Yukarıda açıklanan nedenlerle ve tüm dosya kapsamına göre,1- İtirazımızın KABULÜNE,2- Yüksek Dairenizin 23/11/2015 gün ve 2014/42271 E. 2015/38370 K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,3- ... Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2013 tarihli ve 2009/460 E. 2013/159 K. sayılı kararının BOZULMASINA,4- İtirazın yerinde görülmemesi halinde dosyanın görüşülmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesi karar verilmesi, İtirazen arz ve talep olunur."isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle,incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, şantaj suçundan sanık ... ... hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 23.11.2015 tarihli kararına ilişkindir.III- KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Dairemizce verilen 23.11.2015 gün ve 2014/42271 esas, 2015/38370 karar sayılı, sanık ... hakkında şantaj suçundan verilen onama kararının KALDIRILMASINA,.... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.02.2013 gün ve 2009/460 esas, 2013/159 karar sayılı hükmün sanık ... hakkında şantaj suçu yönünden yeniden incelenmesi sonucu:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;TCK'nın 107.maddesinin birinci fıkrasında "Hakkı olan ya da yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır."hükmüne yer verilmiştir.Şantaj suçunda sağlanmak istenen çıkar haksız olmalıdır.Fail haklı bir çıkarını elde etmek için hakkını veya yükümlülüğünü kullanacağını belirtirse, şantaj suçu oluşmaz.Koşulları bulunduğu taktirde tehdit suçu oluşur.Oluş ve dosya kapsamına göre; avukat olan sanığın katılanın yanında sigortalı olarak çalıştığı, taraflar arasında sanığın aylık 4.000,00 TL olan alacağının düzenli ödenmemesi ve katılan tarafından, sigorta pirimlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna eksik ödenmesi nedeniyle anlaşmazlık bulunduğu, sanığın bu nedenle iş sözleşmesini feshedip sözleşmeden kaynaklanan alacağının ödenmesi için katılana " istediği para ödenmediği taktirde mesleki sırlarını açıklayacağını, bazı müvekkillere e-posta göndererek onu zor durumda bırakacağını, hakkında adli ve idari tahkikat yapılmasını sağlayacak girişimlerde bulunacağını" söylediği, sanığın katılandan alacağı olduğunun....İş Mahkemesinin 08.12.2015 tarihli kararıyla da kabul edildiğinin anlaşılması karşısında; TCK'nın 107.maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen şantaj suçunun "haksız çıkar sağlama " bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şey yapmaya ya da yapmamaya zorlama " öğelerinin ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan ve eylemin TCK'nın 106/1-2.cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden yetersiz ve yerinde görülmeyen gerekçeyle aynı Kanunun 107/1.maddesi uyarınca hüküm kurulması,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/10/ 2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.