Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13675 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34347 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, yaralama, tehditHÜKÜMLER : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet, temyiz isteğinin reddiYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:1-Sanık ...'nün, katılanlar ... ve ... yaralama eylemlerinden kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre hükümlerin temyiz edilemez olması,Nedeniyle Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı yapılan itirazın, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, Yerel Mahkemenin redde ilişkin kararının ONANMASINA,2-Sanıklar ... ve ... hakkında yaralama suçlarından; kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre hükümlerin temyiz edilemez olduğu,Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca katılan ... vekilinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,3-Diğer hükümlere yönelik temyize gelince;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:a)Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...'ye hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığı ve sanık ...'nin mağdur ...'ı yaralama suçundan verilen beraat hükümleri yönünden;Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan ... vekilinin' temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,b)Sanıklar ... ve ...’nin katılan ...’ye karşı tehdit suçundan verilen beraat hükümleri yönünden ileri sürülen başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilir ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.Somut olayda; sanıkların müştekiye hitaben söylediği iddia edilen "seni bu mahallede yaşatmayız" biçimindeki sözlerin objektif olarak korkutucu nitelikte bulunduğu ve tehdit suçunda tasarlama unsurunun aranmadığı gözetilip tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek eylemlerin sabit olup olmadığı ortaya konulmadan, tehditvari sözlerin tartışma ve kavga ortamı içerisinde kızgınlıkla söylendiği, kasıt unsurundan yoksun gelişigüzel sözlerden ibaret olduğu, ciddi ve yerine getirme olasılığının bulunmadığı şeklindeki, yetersiz ve kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.