MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : TehditHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Olayın tek tanığı olan ...'in aşamalarda sanığın mağdura hitaben "belediye ruhsatımı çıkartmadın, arabanı yakarım, mahallede gezdirmem" biçiminde sözler söylediğine ilişkin beyanı gözetildiğinde, sanığın mağdura yönelik eyleminin TCK'nın 106/1. maddesinin 2. cümlesi kapsamındaki sair tehdit suçunu oluşturduğu ve şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, aynı madde ve fıkranın birinci cümlesine göre mahkumiyet kararı verilmesi,2-Kabule göre de;Kahvehane işleten sanığın, muhasebeci olan mağdura ruhsat işlemleri ile ilgilenmediği gerekçesiyle "arabanı yakarım" biçiminde tehdit ettiğinin iddia edilmesi karşısında, sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK'nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinin uygulanması suretiyle CMK'nın 226/1-2. maddelerine aykırı davranılması, 3-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, uygulanması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnemaye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.