Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13258 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15883 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Şantaj, kişisel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi, yaralamaHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:A-Yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından,5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,B-Şantaj ve kişisel verilen hukuka aykırı kaydedilmesi eylemlerinden kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince,Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,1-TCK'nın 107/1. maddesinde “sanığın hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle” hareket etmesi gerektiğinin belirtildiği, somut olayda sanığın katılanı SGK'ya şikayet etmesi hususunda şantajda bulunduğunun kabul edilmesi ve katılanın ev hanımı olduğunun dosyadan anlaşılması karşısında, sanığın şantaj sözünün neyle ilgili olduğu açıklığa kavuşturulmadan, eksik incelemeyle mahkumiyet hükmü kurulması,2-Kabule göre de;a)Sanığın şantaj eylemi “davandan vazgeçmezsen seni SGK'ya şikayet ederim” sözü ile tamamlandığı halde, teşebbüs hükümleri uygulanarak az ceza tayini,b)TCK'nın 135. maddelerinde düzenlenen “Kişisel Verilerin Kaydedilmesi” suçunun konusunu oluşturan kişisel veri kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı, herkes tarafından bilinmeyen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olmayan, kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerektiği, belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, hukuka aykırı olarak kaydedilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında;Sanık ...'ın, katılan ...'nün karakolda ifadesi alındığı sırada görüntüleri cep telefonuna kaydetmeye teşebbüs eylemini, hangi amaçla gerçekleştirdiği açıklığa kavuşturulduktan sonra, sanığın eyleminin TCK'nın 134. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal, 135. maddede düzenlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçlarından hangisine uyduğunun gerekçeleriyle belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.