Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12803 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 31623 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 4 - 2010/205404MAHKEMESİ : Düziçi Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/04/2010NUMARASI : 2009/141 (E) ve 2010/118 (K)SUÇ : TehditYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Mağdurun aşamalarda alınan beyanlarında, sanıkların kendisi önce evinin önünde birkaç gün sonra da kardeşi Hüseyin'in evinin önünde tehdit ettiklerini, bu eylemlerin birincisine tanık Okan'ın, ikincisine ise tanıklar Hüseyin ve Okan'ın şahit olduğunu beyan etmesi, tanık Okan'ın kovuşturma aşamasındaki ifadesinde, sanıkların Hüseyin'in evindeki eylemlerine şahit olduğunu o günlerde başka tehdit olayına şahit olmadığını, tehdit eylemi sırasında sadece kendisinin ve mağdurun bulunduğunu başkaca kimsenin olmadığını belirtmesi, tanık Hüseyin'in ise evinin önünde mağdurun bulunduğu sırada gerçekleşen tehdit olayını gördüğünü ifade etmesi, sanıkların atılı suçlamaları kabul etmemeleri karşısında, beyanlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun kararda gösterilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçe ve eksik inceleme sonucu sanıkların tehdit eylemlerini iki kez gerçekleştirdiği kabul edilerek hüküm kurulması,2-Kabule göre de, a-Sanıkların, mağdurun kendilerine hakaret ettiğini ileri sürmeleri, sanıkların kardeşi ve akrabası olan Habibe ile mağdur arasındaki nişanın mağdur nedeniyle bozulduğunu savunmaları karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, TCK'nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,b-TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanıklar M.. Ş.., C.. Ş.. ve S.. Ş..'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.