Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12079 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29930 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, yaralama, hakaretHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; A) Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin, kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması karşısında,1412 sayılı CMUK'nın 305/son maddesi uyarınca sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının; tebliğnameye uygun olarak, “tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların karardan çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA, B) Yaralama suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın eylemini, taş ile gerçekleştirdiği kabul edilmesine karşın, TCK'nın 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2- Daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen sanık hakkında tayin olunan 25 gün hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesi gereğince, adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi, 3- Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin, kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanamayacağının düşünülmemesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden kurulan hükümde aleyhe temyiz olmadığından 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.