MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralamaHÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet, düşmeYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyleyen ve CMK’nın 238/2. maddesi gereğince kendisine kamu davasına katılmak isteyip istemediği sorulmayan müşteki ...'ün hükmü temyiz de etmesi karşısında, CMK'nın 260, 234 ve 237/2. maddeleri gereğince davaya katılmasına karar verilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,1- Sanık ...'e yükletilen hakaret ve yaralama ile sanıklar ... ve ...'e yükletilen hakaret eylemlerine ve yükletilen suçlara yönelik, katılan ...'ün temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında tehdit ve yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,Ancak; a- Sanık ...'ün mağdur ...'e gönderdiği, mahkumiyete esas alınan mesajda “bugüne kadar yaptıklarının bedelini tek tek ödeyeceksin” şeklinde tehditte bulunduğunun anlaşılması karşısında, eylemin, takibi şikayete bağlı olan TCK'nın 106/1. maddesinin 2. cümlesi kapsamında kaldığı, mağdurun şikayetçi olmadığı, bu nedenle bu suçtan açılan davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, anılan Kanun maddesinin 1. cümlesi gereğince hükümlülük kararı verilmesi,b- Sanık ...'ün, diğer mağdur sanıkların, eşine ve çocuğuna saldırdıklarını ve kendisinin de onları koruduğunu savunması karşısında, yaralama suçu açısından sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığının tartışılmaması,c- Mağdur ...'in şikayetten vazgeçtiğini bildirmesi karşısında, TCK'nın 73/6. maddesi gereğince sanık ...'e şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin sorulmaması, Kanuna aykırı, katılan-sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.