Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12009 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3048 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, hakaretHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanık ...'ye yükletilen hakaret ve sanıklara yükletilen tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,1-Sanık ... hakkında hakaret suçuna ilişkin cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanıklar hakkında tehdit suçlarından kurulan hükümlerde ise;Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması, Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ..., ... müdafilerinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin, bu bağlamda ONANMASINA,3-Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Mağdur ve tanıklar ... ile ...'nun soruşturma aşamasındaki anlatımlarında, sanığın hakaretinden bahsetmemelerine rağmen, yargılama aşamasında her iki sanığın da hakaret ettiğini belirtmeleri karşısında beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun kararda gösterilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.