Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1134 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32364 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesiHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak1-TCK’nın suç tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 112. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Devletçe kurulan veya kamu makamlarının iznine tabi olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faliyetlerine engel olunması” yaptırıma bağlanmış, başka bir deyişle genel nitelikteki eğitim ve öğretim faliyetlerinin sürdürülmesine yönelik cebir veya tehdit kullanımı ya da hukuka aykırı başka bir davranışın gerçekleştirilmesi, eğitim ve öğretimin engellenmesi suçunda seçimlik hareket olarak düzenlenmişken, hükümden sonra 13/03/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6529 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değişik TCK’nın 112. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yukarıda belirtilen genel nitelikteki bu düzenlemenin yanı sıra “kişinin eğitim veya öğretim hakkını kullanmasına” cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engel olunması hali, farklı bir ifadeyle anayasal bir hak olan eğitim ve öğretim hakkının bireysel olarak kullanılmasına yönelik engellemeler de suçu oluşturan seçimlik hareketler arasında düzenlenmiştir.Yargılamaya konu olayda, sanığın kardeşi olan ...’in cezaevine girmesi nedeniyle kendisini bakım ve gözetimlerinden sorumlu hissettiği yeğenleri olan mağdurlar ... ve Selcan’ın okula gitmesini istemediği, bu nedenle 28/12/2007 günü mağdurlara “okula gitmeyeceksiniz, eğer giderseniz sizi öldürürüm” diyerek, ardından da mağdurların annesi olan Perihan’a “bu çocuklar okula gitmeyecek, eğer giderlerse seni öldürürüm” demek suretiyle sürdürdüğü tehdit eyleminin, bireysel nitelikteki eğitim ve öğretim hakkının engellenmesine yönelik olduğu, bu itibarla suç tarihindeki yasal düzenlemede suç olarak tanımlanan genel nitelikteki eğitim ve öğretim faaliyetlerinin engellenmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, eylemin TCK’nın 106/1-1 ve 43/2-1. maddelerine temas eden tehdit suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçeyle ve suç niteliğinde hataya düşülerek karar verilmesi,2-Kabule göre de;Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.