Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1100 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 29481 - Esas Yıl 2010





ÖZET: 7201 SAYILI KANUN GEREĞİ TEBLİGAT İŞLEMLERİNDE GÖREVLENDİRİLECEK PERSONELİN PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONELİ OLMASI ZORUNLU OLUP, HİZMET SATIN ALINMASI SURETİYLE KURULAN HUKUKİ İLİŞKİYE DAYALI OLARAK ADLİ TEBLİGATLA GÖREVLENDİRİLEN SA­NIĞIN, PTT PERSONELİ OLMAYIP, ÜSTLENİCİ FİRMA ELEMANI OLARAK İSTİHDAM EDİLDİĞİNİN ANLAŞILMASI KARŞISINDA, GÖREVİ KÖTÜYE KUL­LANMA SUÇUNUN FAİLİ OLAMAYACAĞI GÖZETİLMELİDİR.Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde gö­rülmemiştir.Ancak;1- TCY’nin 257. maddesinde yazılı görevi kötüye kullanma suçu özgü suçlardan olup, failinin aynı Yasa’nın 6. maddesinde tanımlandığı şekliyle “ka­mu görevlisi” niteliğini taşıması ya da özel yasası gereğince kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen bir kimse olması gerekmektedir.KİT rejimine tabi bulunan PTT Genel Müdürlüğü’nde 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında istihdam edilen personel, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11/b maddesi uyarınca, “ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı” kamu görevlisi sayılmaktadırlar. Diğer taraftan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 1. maddesi gereği anılan kanun hükümlerine göre tebligat işlemlerini yapmakla PTT Genel Müdürlüğü’nün yetkili kılınmış ve Kanun’un 52. maddesi gereğince de “bu kanunun tatbikinde görevli memur ve hizmetliler ile mahalle, köy muhtar ve ihtiyar heyeti meclisi azalarının” işledikleri suçlarda kamu görevlisi gibi sayıldıkları kabul edilmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca 7201 sayılı Kanun gereği tebligat iş­lemlerinde görevlendirilecek personelin PTT Genel Müdürlüğü personeli olması zorunlu olup, hizmet satın alınması suretiyle kurulan hukuki ilişkiye dayalı olarak iş gördürülen müteahhit firma çalışanına tebligat görevi verilmesi ya­saya aykırıdır. Nitekim 5584 sayılı Posta Kanunu’nun “Ulaştırma Sözleşmeleri” başlıklı 10. maddesinin gerek önceki metnine ve gerekse 29.04.2009 tarihli ve 5893 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle eklenen “PTT İdaresi postaların ayrım ve dağıtım işlerini ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürebilir” şeklindeki ikinci fıkrasına göre de tebligat işlemlerinin müteahhit firma çalışanına gördürülmesi yasaya uygun değildir. 5893 sayılı Kanun değişikliği ile yalnızca ayrım ve dağıtım işleri ihale yoluyla gördürülebilecek işlerden olup, tebligat işlemleri kapsam dışında tutulmuştur.İncelenen dosyada S… PTT Merkez Müdürlüğü’nün 16.02.2008 tarihli ve 397 sayılı yazısına göre, adli tebligatla görevlendirilen sanığın PTT personeli olmayıp, üstlenici firma elemanı olarak istihdam edildiğinin anlaşılması kar­şısında, görevi kötüye kullanma suçu faili olamayacağı gözetilmeden, “adli tebligatların 7201 sayılı Yasa’nın 21. maddesine uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle” mahkumiyet hükmü kurulması,2- Mahkemenin kabul ve uygulamasına göre de,a) Hükümden sonra 19.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile TCY’nin 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen ce­zaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCY’nin 7/2. madde- fıkrasındaki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uy­gulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun ye­niden değerlendirilmesi zorunluluğu,b) Yasal koşulları bulunmasına karşın, sanık hakkında TCY’nin 43/1. maddesi hükmünün uygulanmaması,Bozmayı gerektirmiş ve o yer C.Savcısı ile sanık Recep’in temyiz ne­denleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BO­ZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken, 1412 sayılı CYY’nin 326/son maddesinin gözetil­mesine, 18.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.