Tehdit, hakaret ve yaralama suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/04/2015 tarihli ve ... soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın, tehdit suçu yönünden kabulüne ilişkin, ... Sulh Ceza Hakimliğinin 20/05/2015 tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/12/2015 gün ve 380305 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, her ne kadar ... Sulh Ceza Hakimliğinin 20/05/2015 tarihli kararı ile şüpheli hakkında, kızı ...'ı "bacaklarını kırarım" şeklindeki sözleriyle tehdit ettiğinden bahisle kamu davası açılması yönünde itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu eylem nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılığının 01/04/2015 tarihli ve ... sayılı iddianamesiyle kamu davası açıldığı ve halen yargılamanın devam ettiği, aynı eylem nedeniyle mükerrer dava açılmasına sebebiyet vermemek amacıyla itirazın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Tehdit, hakaret ve yaralama suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 01.04.2015 tarihli kararıyla, şüphelinin kızı mağdur ...'ye "ya ... ya kara toprak" diyerek tehdit edip, tokat atarak darp ettiğine ve hakaret ettiğine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle ek takipsizlik kararı verildiği, bu karara mağdur ... vekilinin itirazı üzerine ... Sulh Ceza Hakimliğince, şüpheli ...'ın kızı olan mağdureye söylediği "Yengeni aradım yengende değilsin, çabuk eve gel bacaklarını kırarım" sözlerinin tehdit suçunu oluşturabileceği, bu nedenle tehdit suçundan kamu davası açılması için itirazın kabulüne karar verildiği, kesin olan bu karara karşı şüpheli hakkında aynı eylem nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılığının 01.04.2015 tarih ve ... nolu iddianamesiyle dava açılmış olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair ek karara yönelik itirazın, tehdit suçu yönünden kabulüne ilişkin mercii kararının hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanun’la değişik “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise; “(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir. (4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir. Soruşturmanın genişletilmesine ihtiyaç duyulması, dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda söz konusu olacaktır.İnceleme konusu somut olayda; ... Sulh Ceza Hakimliğince şüpheli ...'ın kızı olan mağdureye söylediği iddia olunan "Yengeni aradım yengende değilsin, çabuk eve gel bacaklarını kırarım" sözlerinin tehdit suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle, tehdit suçundan dava açılması için itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, dosyada yer alan 01.04.2015 tarih ve ... soruşturma, ... esas ve 2015/91 nolu iddianameye göre, şüpheli hakkında 09.01.2015 tarihinde kızıyla yaptığı telefon görüşmesi sırasında ona hitaben söylediği "eve bi gel sen, seni döveceğim, bacaklarını kıracağım" şeklindeki tehdit sözleri nedeniyle kamu davası açılmış olduğu, dosyada yer alan ifade tutanaklarına göre, şüphelinin kızı olan mağdurenin evi izinsiz terk ederek ... isimli kişiyle kaçtığı dönemde bu görüşmenin gerçekleştirildiği, dolayısıyla aynı eylem nedeniyle açılmış bir davanın bulunduğu gözetilerek itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, tehdit suçu yönünden itirazın kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1-... Sulh Ceza Hakimliğinin 20/05/2015 tarihli ve 2015/365 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.