Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanığın yasak silah taşıma suçundan yargılandığı kamu davasının 04.01.2006 tarihli oturumunda, tanık sıfatıyla oğlu dinlenirken müdahale etmesi üzerine kendisine yapılan uyarılara olumsuz bir tutum sergileyip "çocuğa ne biçim soru soruyorsun, onu ben mi bildirdim, ne istiyorsan onu yaz" demesi nedeniyle duruşma salonundan uzaklaştırıldığı ve tanık dinlendikten sonra huzura alındığında ise yeniden "baba olarak hakkım yok mu, çocuğum neden yargılanıyor, ne biliyorsan onu yaz" biçiminde sözler sarfetmesi eylemlerinin, 5271 sayılı CYY'nin 203-204. maddeleri kapsamına giren duruşma düzenini bozucu davranış niteliğinde olduğu gözetilmeden ve ne suretle küçültücü olduğu açıklanmadan, görevliye hakaret suçundan hüküm kurulması,2- Kabule göre;a- Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCY'nin 125/3-a maddesinin hapis cezası yanında seçenek ceza olarak adli para cezası da öngörmesi karşısında, temel cezanın belirlenmesinde takdir hakkının hangi hukuki gerekçelere dayanılarak kullanıldığı açıkça gösterilmeden temel cezanın hapis cezası olarak belirlenmesi, b- 5271 sayılı CYY'nin 182. maddesine göre açık olarak yapılan yargılama sırasında suçun işlenmesi karşısında cezanın S237 sayılı TCY'nin 125/4. maddesiyle artırılmaması,Yasaya aykırı ve sanık Mehmet müdafıinin temyii nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 2/b no.lu bozma hususuna ilişkin olarak yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CYY'nin 326/son maddesinin gözetilmesine, 18.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.