Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9984 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15230 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/07/2013NUMARASI : 2009/137-2013/283Davacı H.. K.. vekili Avukat H. A.. tarafından, davalı A.. A.. aleyhine 13/04/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazları yönünden;Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının avukat sıfatıyla yazdığı cevaba cevap dilekçesindeki “... müvekkillerimi defalarca aldattı, ...dolandırdı, ...profesyonel dolandırıcıdır” vb beyanlarla savunma sınırlarını aşarak kişilik haklarını ihlal ettiğini, hakaret ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşturDavalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının yazdığı dilekçedeki beyanların savunma sınırlarını aştığı, davacının kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dosya içeriğinden; davacı hakkında Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/ 76 Esas nolu dosyasında cevap dilekçesinde de bahsedilen ibraname ile ilgili özel belgede sahtecilik suçundan açılmış ceza davası olduğu anlaşılmaktadır. Olayın gelişimi, dosya kapsamı ve yukarıdaki ilkeler birlikte değerlendirildiğinde davalı aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.