Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9929 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14368 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 31/12/2012NUMARASI : 2011/350-2012/526Davacı H.. T.. vekili Avukat H. T..tarafından, davalı K.. K.. aleyhine 06/06/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 31/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kişilik haklarına haksız saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Kayseri Büyükşehir Belediyesinde görevli olduğunu, davalının 13/12/2010 tarihli T.B.M.M. Meclis Plan ve Bütçe görüşmelerinde ve devamında genel başkanı olduğu partinin internet sitesindeki açıklamalarda, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde on yedi kişilik bir rüşvet çetesinin bulunduğunu ileri sürdüğünü, kendisinin de belediye çalışanı olduğunu ve adının davacının beyanlarına dayanak gösterdiği dava dışı H.H..'nun savcılık ifadesinde geçtiğini hakkında rüşvet almaktan dolayı soruşturma yürütüldüğünü ancak savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, davacının kesinleşen bu karara ve aradan geçen zamana rağmen davaya konu açıklamalarda bulunduğunu bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu beyanla uğranılan manevi zararın davalıdan tazminini talep etmiştir.Davalı, beyanlarında davacının isim veya sıfatı gibi tanımlayıcı ibarelere yer verilmediğini, doğrudan davacının şahsına yönelik beyan, düşünce, yorumlarda bulunulmadığını, davacının haklarına doğrudan bir müdahale olmadığından matufiyetin oluşmadığını beyanla açılan davanın reddini savunmuştur.Yerel mahkemece, davalının ana muhalefet partisi genel başkanı olması nedeniyle eleştiride bulunmasının hukuka aykırılık teşkil etmediği, davacının ismi bildirilmeden genel olarak Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde yolsuzluklar olduğundan bahisle halkın bilgilendirilmesinde kamu yararı olduğu ve kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Davaya konu olan olayda; davalı ana muhalefet partisi genel başkanı beyanlarında, dava dışı Hacı Ali Hamurcu adlı şahsın ifadelerini dayanak almıştır. Dosya kapsamından, bu şahsın Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen dolandırıcılık iddiasına dayalı 2007/17518 sayılı soruşturma dosyası sırasındaki savunmalarında davacının da içinde bulunduğu belediye çalışanları hakkında rüşvet aldıklarına yönelik ihbarda bulunduğu ve 17.07.2007 tarihinde bu yönde ayrıca ifade verdiği anlaşılmaktadır. Sonrasında kendisi hakkında Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu davasında 2007/253-2008/3 sayılı ilamla kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan ceza verilmiş ve karar Yargıtay 11.Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleşmiştir. H. H..'nun bahsi geçen ihbar ve şikayeti sonucunda davacı dahil elli kişi hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2007/24740 sayılı soruşturma dosyasında 12/03/2008 tarih ve 2008/3088 sayılı kararla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Yine aynı şekilde yürütülen idari soruşturmada da 03/07/2007 tarihli muhakkik raporunda "...iddialar soyut olduğundan ilgililer hakkında soruşturma açılmasına yer olmadığına..." dair karar verilmiştir. Tüm bu gelişmelere rağmen ve davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği halde, davalı tarafından aradan 2-3 yıl zaman geçtikten sonra yapılan açıklamalarda bahsi geçen H. H.. adlı şahsın beyanlarına atıfta bulunularak 13/12/2010 tarihli T.B.M.M oturumunda "....17/07/2007 tarihinde Hacı Ali Hamurcu diye bir yurttaş -Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde çalışıyor- gidiyor polise rüşvet çarkının nasıl döndüğünü ayrıntılarıyla anlatıyor, 26 sayfa. Arkasından imzalıyor ve kendisi bu itiraflarda bulunuyor.....Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve diğer belediye görevlilerine isnat edilen suç Türk Ceza Kanunu 252'sine giriyor, rüşvet suçunu oluşturduğundan...." şeklindeki sözlerin davacının ismi açıkça belirtilmese dahi davalı beyanlarına tarihi de verilerek dayanak gösterilen şikayetçi Hacı Ali Hamurcu hakkındaki soruşturma dosyasında davacının isminin geçmesi ve davalının konumu gereği beyanlarının basında geniş yer bulması karşısında, davacının kişilik haklarına hukuka aykırı olarak saldırıda bulunulduğu açık olup uygun miktarda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken talebin tümden reddi doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.