Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9916 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11308 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 03/12/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ... davalılar tarafından temyiz olunmuştur.Dava konusu yazıda, "...'ı beklemeden....e çeteden ihraç" başlığı altında:"Bir organize suç grubuyla yaptığı görüşmeler nedeniyle gözaltına alınan ve soruşturmada "suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan tutuklanan ... Albay ..., Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin onayı ile meslekten ihraç edildi. Telofon tapelerinde suç işlediği tespit edilen ... için, ..., yargılamayı beklemeksizin işlem yaptı. ..., "disiplinsizlik ve ahlaki durum" nedeniyle meslekten ihraç edildi...Konuya ilişkin bir açıklama yapan .... ... ise "Bahse konu subay ben değilim. Konuşma kayıtlarına ilişkin sivil yargıda yargılandığım doğru. Ancak ihraç edilmedim, kendim emekli oldum" dedi...... İl Alay Komutanı ..., konuyla ilgili ... verdiği bu tip karar olduğunu doğrulayarak, "Ancak bu subay ben değilim" dedi..." ifadelerine yer verilmiştir.Dava dilekçesinde, davacının kendi isteği üzerine emekli olduğu ve gerçek olmayan haberin manevi tazminat ile sorumluluğu gerektirdiği ileri sürülmüştür.Cevap dilekçesinde, yayının hukuka uygun sınırlar içinde yapıldığı savunulmuştur.Mahkemece, davacının ihraç edilmediği ve bu haliyle haberin gerçeklik unsurunu taşımadığı gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davacının suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek isnadı ile yargılandığı davanın derdest olduğu; diğer yandan, kendi isteği üzerine emekliye ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, davacının meslekten ihraç edildiğine ilişkin haber bölümü gerçeklik ilkesine aykırıdır. Ancak, haberde davacının konuya ilişkin beyanlarına da yer verilmiştir. Yayının bütünü ve davacının açıklamaları göz önünde tutulduğunda; gerçeklik ilkesine aykırılığın ayrıntıya ilişkin bulunduğu ve diğer yönleri itibariyle hukuka uygun olan haber nedeniyle manevi tazminat koşullarının oluşmadığı benimsenmelidir. Mahkemece, istemin tümden reddi gerekir. Kısmen kabul kararı verilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalılar yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.