Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 988 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4853 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kuşadası Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/11/2012NUMARASI : 2011/587-2012/723Davacı M.. T.. vekili Avukat T.. K.. tarafından, davalı H.. D.. aleyhine 12/07/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yasal savunma sınırlarının aşılması suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunulması iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile aynı apartmanda kat maliki olduklarını,davalının 16/01/2010 tarihli ilk genel kurul ile 17/04/2010 ve 17/07/2010 tarihli Genel kurullarında alınan kararların iptali,hakimin müdahalesi ve yeni yönetim seçilmesi gibi taleplerle, Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/543 Esas sayılı dava dosyasında açmış olduğu davada, dava dilekçesinde ''....alenen yasalara aykırı davranılmaktadır. Sitemizde şahsıma karşı bir çeteleşme oluşmuş, toplantıda yasal belgeler sunmama rağmen yasal haklarımı kullanmamdan dolayı şahsıma bir husumet oluştuğundan tüm kat maliklerince kasıtlı olarak yasaya aykırı kararlar alınmaya devam edilmektedir. Bu nedenle dava açma hakkım doğmaktadır....''ifadelerine ve yine dava dilekçesinin ''Sonuç ve Dilek'' başlıklı bölümünde, ''....husumetin ve çeteleşmenin önlenmesi için hakimin müdahalesi yönünde karar verilmesi"şeklinde ifadelere yer verildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ise , davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece,davaya konu dava dilekçesinde yer alan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunun kabulü ile istem kısmen kabul edilmiştir.Davaya konu ifadeler, hak arama özgürlüğü ve yasal savunma sınırları dâhilinde ve eleştiri amaçlı kullanılmış ifadeler olup davacının kişilik haklarına saldırı mahiyeti taşımamaktadır. Mahkemece bu husus gözetilerek istemin tümden reddi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.