Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9848 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7731 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince;Dava, haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısman kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; trafik polisi olarak görev yaptığını, davalının rüşvet aldığı iddiası ile hakkında asılsız ihbarda bulunduğunu, yapılan soruşturma sonucunda hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, davalının haksız ihbarı nedeni ile kişilik hakları zarar gördüğünden manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı; anayasal şikayet hakkını kullandığını, davacının şikayeti nedeniyle hakkında, iftira suçundan, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini davanın reddini savunmuştur.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etliyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü Kanun'un takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu'nun 4. Maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarar uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir foksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır Somut olayda; olayın oluşu, ihbar dilekçesinde kullanılan sözlerin içeriği olayların gelişimi ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Davacı yararına daha alt seviyede manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarı (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.