Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9839 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14843 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kırklareli 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/07/2013NUMARASI : 2010/602-2013/278Davacı E.. B.. vekili Avukat E. A..tarafından, davalılar A.. G.. vd. aleyhine 13/10/2010 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı A.. S.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan A.. S.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Kırklareli İli Lüleburgaz İlçe Emniyet Müdürlüğünde görev yaparken, daha önce aralarında yaşanan birtakım olaylar nedeniyle davalılardan Kırklareli milletvekili A.. S..'ın kalabalığın içinde parmağını kendisine doğru sallamak suretiyle "o lafları sana yedireceğim" şeklinde tehditte bulunduğunu, olayın akabinde başka bir yere atandığını ve ailecek sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; olay tarihinde davacı ve davalılardan A.. S..'ın iftar yemeğinde bulundukları, davalının davacıya karşı parmağını sallamak suretiyle "sana bunları yedireceğim" şeklinde beyanda bulunmasının kişilik değerlerine saldırı mahiyetinde olduğu kabul edilerek hakkındaki davanın kısmen kabulüne, davalılardan A.. G..'ın davacıya yönelik herhangi bir eylemi bulunduğu ispat edilemediğinden hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanıntakdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Dava konusu olayın oluş biçimi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalı A.. S..'ın diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.