MAHKEMESİ : İzmir 12. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2012/7-2013/309Davacı J.. M.. vekili Avukat İ. D.. tarafından, davalı İ.. Y.. vd aleyhine 27/01/2012 gününde verilen dilekçe ile özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı İ.. Y.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve özel hayatın gizliliğini ihlal nedeni ile manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar davalı İ.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı İ.. Y..'nin eşi ile arasındaki boşanma davasında kullanmak üzere hukuka aykırı biçimde kendisinin özel hayatının gizliliğini ihlal ederek delil elde ettiğini, davalıların birlikte evinin görüntülerini kameraya aldıklarını, bununla da yetinmeyerek kendisine tazminat davası açtığını, dava dilekçesinin tebliğini daha önceden çalıştığı ancak 2007 yılı Haziran ayından beri irtibatı bulunmayan Fransız Kültür Merkezine çıkartarak çevresine kendisini küçük düşürmek istediğini, kamera kayıtları sırasında hakarette bulunduğunu beyanla uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı İ.. Y.., dava dışı M. T..ile evli iken aralarında çıkan bir anlaşmazlık nedeni ile ailesinin yanına gittiğini, davacının M. T.. ile birlikte oturdukları eve geldiğini ve eşi ile halen resmi nikahla evli oldukları süre içinde birlikte yaşamaya başladıklarını, kamera kaydı yapılan evin kendi evi olduğunu, bu eve özel eşyalarını almak için geldiğini, davacının M. T..'ün kendisi ile evli olduğunu bildiği halde onunla birlikte yaşama eyleminden dolayı hakkında manevi tazminat davası açtığını, davacının suç bastırmak istediğini, dosyaların birlikte görülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının teyzesinin oğlu olan diğer davalı ile birlikte arasında boşanma davası devam eden M. T.. aleyhinde delil elde etmek için davacı ile birlikte oturduğu evin kamera görüntülerini çektikleri, bu esnada hakaret içerir kelimeler kullandıkları kabul edilerek istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının, davalı boşanmadan önce resmi nikahlı eşi ile birlikte yaşadığı, birlikteliğin davalının ayrıldığı evde sürdüğü, davalının gerek özel eşyalarını almak gerekse de boşanma davasında kullanmak üzere öğrendiği bu birlikteliği kanıtlamak için eve kamera kaydı yaparak girdiği ve bazı eşyalarını alarak çıktığıanlaşılmaktadır. Davalının eylemi uyarınca hakkında kamu davası açılmış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder nitelikte bir hüküm olmadığından hukuk yargıcı yönünden ortada bağlayıcı nitelikte bir ceza mahkemesi kararı bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı İ.. Y.. tarafından davacı aleyhinde açılan manevi tazminat davasında mahkemece davacı J.. M..'ın evli olduğunu bildiği halde davalı İ.. Y..'nin eşi ile yaşadığı böylelikle davalının evlilik birliğine yönelik saldırı eylemi nedeni ile manevi tazminat ödetilmesi gerektiği kanaatine varılmış, söz konusu karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Şu durumda davacının davalının resmi nikahlı eşi ile birlikte yaşayarak davalıya yönelik haksız bir eylemde bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu 2. maddesindeki Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz biçimindeki genel ilke ve Türk Borçlar Kanunu 52/1. maddesindeki “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir” hükmü uyarınca davalının uğradığı haksız eylemi ispat etmek için davacının kendisinin evinde eşi ile birlikte yaşadıklarını kameraya kayıt etmesi ve diğer eylemlerinden dolayı tazminat isteminin tümden reddi gerekirken istemin kısmen kabulü doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.