MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/07/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalının, fabrika binasında boyama işlemi yaptığı sırada gerekli önlemleri almaması nedeniyle, boya taneciklerinin rüzgârın da etkisiyle, kendi binasının duvar ve camları üzerine sıçramak suretiyle hasar verdiğini öne sürerek, duvarın ve camların temizlenmesi için harcanan bedelin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.Davalı, zararın dava dışı şirket tarafından yapılan boyama işi sonucunda meydana geldiğini, yüklenici ile aralarında eser sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereği üçüncü kişilere verilen zarardan dava dışı yüklenicinin sorumlu olduğunu belirterek istemin reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay ... Hukuk Dairesi tarafından 14/06/2011 gün ve 2010/4900 - 2011/4034 sayılı ilâmla, tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ile yargılama sırasında asliye hukuk mahkemesince alınan hesap bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmek üzere bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak yeniden bilrikişi raporu alınmış ve istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacının, davalı eylemi nedeniyle kirlendiğini iddia ettiği cam miktarına yönelik çelişki esasen 20/02/2012 tarihli bilirkişi raporunda giderilmiş ve davacıya ait binanın camlarında meydana gelen kirlenme, mahallinde yapılan keşifte tespit edilen duruma göre 263,14 m² olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla; mahkemenin ilk keşif sırasında, kuzey ve batı cephesinde boya izleri olduğu güney ve doğu cephesinde boya izi olmadığı yönündeki gözlemi ile binaların bulunduğu noktada hakim rüzgarların kuzey - kuzeybatı yönünde esmesi, binaların konumunun da bu hakim rüzgarlar yönünde olması birlikte gözetildiğinde 263,14 m² cam temizliği üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, tamamen afaki olarak hazırlanmış hiçbir ölçme ve değerlendirmeyi içermeyen tespit bilirkişi raporundaki veriler esas alınarak hesaplama yapılıp 1.031,00 m² üzerinden cam temizleme bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır. Aynı şekilde olay mahallinde hakim rüzgarların esme yönü, davacı ve davalıya ait binaların konumu ve mahkemece yapılan 12/03/2010 tarihli keşif mahallindeki gözleme göre, zarar gören duvarların binanın sadece iki cephesine ait duvarlar olduğu halde, dört cephesinin de zarar gördüğünün kabulü ile dört cephenin boya temizleme bedeline hükmedilmesi doğru olmamış, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararın BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.