Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9698 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6990 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/02/2014NUMARASI : 2012/612-2014/124Davacı S.. B.. vekili Avukat E. A.. tarafından, davalı M.. E.. aleyhine 28/11/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 20/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, tarafların M. B.. Anadolu Lisesi'nde öğretmen olduklarını, yurt dışı projesi nedeniyle yaşanan problemlerden dolayı, proje sorumlularından biri olan davalı hakkında, davacının da aralarında olduğu bir grup öğretmen tarafından ilgili mercilere dilekçeler verildiğini, bu sebeple davalının “dilekçe veren salaklar, geri zekalılar, konuşma oradan sokak karısı kılıklı, erkek kılıklı” demek suretiyle hakaret ederek kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Mahkemece, davalının memur olması sebebiyle davanın ilgili kuruma karşı açılması gerektiği; davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçe gösterilerek, yazılı şekilde karar verilmiştir.Anayasa m. 129/5’de, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, ancak idare aleyhine açılabileceği benimsenmiştir. Ne var ki, bu kural mutlak olmayıp; idari yetkilerin kullanılma alanı ile, eş anlatımla, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Özellikle, haksız eylemlerde (fiili yol); kamu görevlisinin, Anayasa’nın bu güvencesinden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davalının hakaret ettiği ileri sürülmüştür. Kamu görevlilerinin hakaret etmeleri açıkca kişisel kusur oluşturur ve hiç bir biçimde görev ile ilişkilendirilemez. Bu sava dayanan davaların, Anayasa m.129/5 kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davalıya husumet yöneltilebileceği benimsenmeli ve işin esası incelenmelidir. Şu durumda, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Hüküm, açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.