Davacı Fermani vekili tarafından, davalı Fahrettin vd. aleyhine 18.07.2001 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece davanın husumet ve esastan reddine dair verilen 08.06.2006 günlü kararın Yargıtay'da duruş-malı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının davalılardan Fahrettin'e yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının davalılar Barış ve G.Bahadır'a yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı, davalılara ait komşu binalardan çıkıp kendi binasına sirayet eden yangın nedeniyle uğradığı zararın tazminini istemiştir. Davalılar, yangının kesin olarak nereden çıktığının ve sebebinin bilinmediğini, kendilerine ait boş binaların muhafazasında gerekli özeni gösterdiklerini, asıl davacının önlem almadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme, yangının davalılara ait taşınmazlardan çıktığı belirlenemediği gibi, yangına üçüncü kişinin hukuka aykırı eyleminin neden olduğu, bu nedenle davalıların sorumluluğunu haklı kılacak uygun bir illiyet bağı bulunmadığından dava reddedilmiştir. Olayla ilgili İstanbul Altıncı Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2002/1179 Esas sayılı dosyasındaki 12.06.2001 tarihli itfaiye memurlarınca tutulan tutanakta yangının ağırlık merkezinin davalılara ait 20 sayılı bina olduğu ve sokak sakinlerince binaya yabancı uyruklu, kimliği belirsiz birçok kişinin girip çıktığı, yangının çıkış sebebinin şüpheli olduğu belirtilmiştir. Yine ceza davasındaki tanıklar da yangının 20 numaralı boş binadan çıktığını ve binanın metruk olduğunu ifade etmişlerdir. Aynı yangın nedeniyle sigorta rücuuna ilişkin İstanbul Beşinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/108 Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi incelemesi ile de yangının davalılara ait 18 ve 20 kapı numaralı ahşap, metruk binalardan başladığı ve davalıların gerekli bakım ve özen yükümlülüğünü yerine getirmedikleri saptanarak, zarardan sorumluluklarına hükmedilmiştir. Anılan karar Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmiştir. Eldeki dosyadaki bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişinin, yangının 20 nolu binanın arka tarafından başlayarak yan taraftaki ahşap binalara sirayet ettiğini belirttiği görülmüştür. Şu durumda, yangının davalılara ait binadan çıktığının kabulü gerekir. Binanın metruk olduğu ve kimliği belirsiz kişilerin zaman zaman girip çıktıkları da sabittir. BK'nın 58. maddesi gereğince bina malikleri binaların muhafaza ve bakımından sorumludurlar. Davalılarca, kimliği belirsiz kişilerin barınmasına engel olunmaması, binaların bakımının ve bu bağlamda kontrollerinin yapılmaması ve önleyici tedbirlerin alınmaması yasanın aradığı anlamdaki özen yükümlülüğünün ihlal edildiğini göstermektedir. Bu nedenle işin esasının incelenmesi ve zararın kapsamının belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken; dosya içeriği ile uygun düşmeyecek biçimde davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.