MAHKEMESİ : Menemen Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/04/2011NUMARASI : 2010/828-2011/404Davacı A.. K.. vekili Avukat N. D..tarafından, davalı M.. A.. aleyhine 11/08/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/04/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ders sırasında öğrencilerle arasında geçen bir diyalog nedeniyle, okul müdürü olan davalının, görev gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle hakkında idari soruşturma başlattığını, haksız yere bir takım disiplin cezaları uyguladığını aynı nedenle hakkında adli soruşturma da açıldığını ve sonucunda takipsizlik kararı verildiğini bu soruşturmalar nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğini, bazı masraflar yapmak zorunda kaldığını belirterek, maddi ve manevi zararının davalıdan tazminini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Somut olayda, okul müdürü olan davalının görevi sırasındaki ve bu görevi kapsamındaki eylem ve işlemleri nedeni ile tazminat talep edilmiş olmasına göre davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerekmektedir. Mahkemece kamu görevlisi olan davalı hakkında, taraf sıfatı bulunmadığından, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.