Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9500 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6211 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/12/2013NUMARASI : 2013/31-2013/525Davacı Ş.. D.. vekili Avukat V. S.. tarafından, davalı Y.. Y.. aleyhine 18/01/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 16/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, birlikte görev yaptıkları okulda davalının kendisine yönelik tehdit ve hakarette bulunduğunu, kendisini savcılığa şikayet ettiğinde ise, garezle eski tarihli bir olayı bahane edip hakkında cinsel taciz isnadı ile asılsız şikayette bulunduğunu ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Mahkemece, tarafların kamu görevlisi oldukları, dava konusu edilen eylemlerin kamu görevinin ifası sırasında gerçekleştiği, bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.Kural olarak kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirirken verdikleri zararlar hizmet kusuruna ilişkindir. Hizmet kusuruna dayanan tazminat istemlerinin de, idari yargı yerinde ve idareye karşı yöneltilmesi gerekir. (Anayasa m.129/5, 657 sayılı Yasa m.13). Ancak, kamu hizmeti kavramı ile hiçbir şekilde bağdaştırılamayacak, görev gereklerinden ve sınırlarından ilk bakışta ayrılabilen ve nesnel kurallarla belirlenmiş kamusal çerçevenin dışına çıkan eylem ve işlemler; hizmet sırasında yapılmış olsalar bile, artık kamu hizmeti olarak nitelendirilemezler. Buna bağlı olarak da, yukarıda vurgulanan anayasal ve yasal hükümler kapsamında değerlendirilemezler. Somut olayda, hakaret, tehdit ve haksız şikayete dayalı olarak tazminat istendiği ve bu eylemlerin davalının yerine getirdiği memuriyet görevinin içeriği kapsamında değerlendirilemeyeceği göz önüne alındığında; davalının görevden açıkça ayrılabilen kişisel kusuru ileri sürülmüş ve dava konusu edilmiştir. Mahkemece, davalıya husumet yöneltilebileceğinin kabul edilmesi ve uyuşmazlığın esasının çözümlenmesi gerekir. Karar, açıklanan nedenlerle yerinde bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.