MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 21/09/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalılardan ... vekili sıfatıyla diğer davalı ... tarafından kendisi ve dava dışı .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/830 esas sayılı dava dosyasında açılan tasarrufun iptali davasında tebligatların usulsüz yapılmasını sağlayarak savunma hakkının kısıtlanmasına neden olduklarını ve aleyhine verilen karara ilişkin mahkeme ilamının ... İcra Müdürlüğünün 2002/3682 esas sayılı dosyasında takibe konulması ile icra dosyasında da tebligatların usulsüz yapılmasını sağlayarak takibin kesinleştirildiğini, dava konusu aracına 10/10/2002 tarihinde haciz konulduğunu, davalı ...'in dava konusu eylemi nedeniyle ....Ağır Ceza Mahkemesinde cezalandırılmasına karar verildiğini, inşaat boyacısı olarak çalışıp geçimini bu şekilde sağladığını, aracının bulunmasının zorunlu olduğunu, beş yıl süre ile aracının muhafaza altında kalması nedeniyle bu ihtiyacını araç kiralayarak giderdiğini belirterek, uğradığı zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.Davalılar ise davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının 11/11/2015 tarihli beyan dilekçesi de nazara alınarak istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı dava dilekçesinde hükmedilecek tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalıların tazmin sorumluluğundan dava tarihinden itibaren haberdar oldukları ve bu tarihten itibaren temerrüde düştükleri gerekçesiyle dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Tazminat hukuku ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararın ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek bulunması durumunda, hükmedilecek tazminatlara zararın meydana geldiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.3-Davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;Davacıya ait aracın 10/10/2002 tarihinde fiilen haczedilerek muhafaza altına alındığı ve aracın 23/06/2008 tarihinde davacıya teslim edildiği, davacı vekilinin mahkemeye sunduğu 11/11/2015 havale tarihli dilekçesinde aracın 86 ay otoparkta kalmış olmasına rağmen ödenen kiralama bedelini istedikleri dönemin 26 aylık dönem olduğunu açıkladığı ve mahkemece bu süre zarfı nazara alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, her ne kadar davacının zararı 26 ay kabul edilerek zarar tespit edilmiş ise de, davacının bu süreyi kapsayan günlerin tamamında çalışması ve araç kiralaması mümkün değildir. Bu durum hayatın olağan akışına aykırıdır. Şu halde, zarar miktarından BK 43-44 maddeleri (TBK. Madde 51-52) gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılmalıdır. Bu hususun gözetilmemiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile davacı yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenler ile reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 05/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.