Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9416 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6493 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Düzce 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/01/2014NUMARASI : 2013/241-2014/11Davacı T.C. Ziraat Bankası A.Ş vekili Avukat H. Ç.. tarafından, davalılar F.. K.. vd aleyhine 13/08/2003 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince: a-Asıl dava yönünden; dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, Çilimli şubesinde servis görevlisi olarak çalışan dava dışı S. Y..' ın görevde bulunduğu 26/10/1998 ile 25/04/2002 tarihleri arasında bazı müşterilere ait döviz hesaplarından 14.350 Alman Markı ile 45.125 Amerikan Dolarını zimmetine geçirdiğini, yapılan idari soruşturma neticesinde aynı dönemde müdürlük görevi yapan davalılardan F.. K.. ile muhasebecilik görevi yapan davalılardan M.. Y.. 'in mali yönden sorumluluklarına karar verildiğini belirterek zimmete geçirilen döviz karşılığı 47.572,78 TL'nin 26/10/1998 tarihinden resskont faizi ve BSMV ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalılar, kusurlarının bulunmadığını, kambiyo işlemleri ile ilgili yeterli bilgi birikimlerinin olmadığını, dava dışı servis görevlisinin eylemlerinin rutin teftişlerde bile fark edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, alınan bilirkişi raporları çerçevesinde davalıların zarardan sorumlulukları benimsenmiş ve 47.572,78 TL' nin 26/10/1998 tarihinden yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davalıların davacı bankanın Çilimli şubesinde görev yaptıkları dönemde, aynı şubede servis görevlisi olan dava dışı Sezgin Yalçın' ın 31/12/1998 ve 19/12/2001 tarihleri arasında yaptığı usulsüz işlemler ile bazı müşterilere ait döviz hesaplarından zimmetine para geçirdiği anlaşılmaktadır. Söz konusu işlemler farklı tarihlerdeyapılmış olup 2002 yılında yapılan soruşturma neticesi ortaya çıkmıştır. Davalılar ise, 2001 yılı Mayıs ayı itibariyle emekli olmuşlardır. Mahkemece, zimmete geçirilen döviz tutarının dava tarihi itibariyle belirlenen döviz kuru üzerinden TL karşılığının esas alındığı ve bu tutara 26/10/1998 tarihinden faiz yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Oysa ki; dava dışı S. Y.. tarafından davalıların sorumlu oldukları dönem içerisinde ve farklı tarihlerde gerçekleştirilen işlemlerin en sonuncusu esas alınarak, yine bu dönemde zimmete geçirilen toplam döviz tutarının en son işlem tarihindeki TL karşılığı belirlenmeli ve o tarihten yasal faiz uygulanmalıdır. Açıklanan yönlerin gözetilmemiş olması doğru olmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.b-Asıl ve birleşen dava yönünden; davalıların cevap dilekçeleri ve aşamalardaki beyanlarından, kambiyo işlemleri konusunda yeterli bilgi birikimine sahip olmadıklarını beyan ettikleri ayrıca dava dışı S. Y.. tarafından gerçekleştirlen usulsüz işlemlerin yapılan olağan teftişlerde dahi tespit edilemediğini belirttikleri anlaşılmaktadır. Davalıların, dava dışı servis görevlisi üzerindeki denetim görevleri konusunda ihmallerinin bulunduğu gerek mahkeme tarafından alınana bilirkişi raporlarında, gerekse ceza mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda vurgulanmıştır. Ayrıca şubede etkin bir teftiş denetimi yapılmaması da, uzun bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilen söz konusu usulsüz işlemlere imkan tanımıştır. Şu durumda davacı bankanın da personelini yeterince eğitmemek ve davalıların çalıştığı şubede zamanında etkin bir denetim yapmamak şeklinde kusurunun bulunduğu açıktır. Bu nedenle davacı bankanın da bölüşük kusuru nedeniyle tespit edilen zarar tutarından 818 s. BK. m. 43, 44 (6098 s TBK m.51, 52) gereğince uygun bir indirim yapılmalıdır. Bu yönün gözeltilmemiş olması doğru görülmediğinden kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.c-Dava konusu zarar ile ilgili olarak davacı tarafından dava dışı S. Y..aleyhine de dava açıldığı ve davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bu kişinin yargılandığı ceza davasında da toplam zarar tutarı belirlenip hüküm altına alınmıştır. Eldeki dava da aynı zararın tahsili için açıldığına göre; belirlenen zarar tutarı üzerinden " tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla " hüküm kurulması gerekir. Bu yönün gözetilmemesi doğru görülmediğinden kararın bu açıdan da bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a, b ve c) bentlerinde gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.